Gönül coğrafyasının insanın kalbine açıldığı yer: Konya Mevlana Müzesi 🖼️

Bir şehri sadece sokaklarıyla değil, ruha işledikleriyle de tanırız. Konya'da bunun en güzel örneği ise hiç kuşkusuz Mevlana Müzesi. Yeşil kubbesiyle gökyüzüne uzanan bu yapı, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin “Gel, ne olursan ol yine gel" çağrısını asırlardır fısıldıyor kulağımıza.

Tarihi 13. yüzyıla, Selçuklu dönemine uzanan bu yapı, aslında Mevlana'nın 1273'teki vefatından sonra, Sultan II. Alaeddin Keykubad'ın hediye ettiği gül bahçesine inşa edilen türbe ile şekillenmeye başladı. Zamanla dervişlerin yaşam alanlarını, semahaneyi, mescidi ve kütüphaneyi barındıran bir dergaha dönüştü. 1926 yılında ise Mevlana Dergahı, müzeye çevrilerek ziyarete açıldı ve o günden bu yana her yıl milyonlarca kişiyi ağırlıyor.

Kapısından içeri adım attığımızda kelimeler susar, düşünceler hâkim olur.
Renkli çinileri, zarif kubbeleri ve içimize işleyen huzuruyla bu müze; sadece geçmişi anlatmaz, bugüne ayna tutar, yarına ışık olur. Mevlana'nın öğretileri gibi bu yapı da herkesi içine alır: İnancı, dili, kültürü ne olursa olsun… Tıpkı Mevlana'nın dediği gibi: “Yine de gel."

Eğer sen de hala gitmediysen, planlarına ekleyebilirsin.

Bu güzel fotoğraflar için @bayraktarserkann'a çok teşekkür ederiz.