Plaj House tasarımı, sınırlı alanda ışık ve mekân ilişkisini öne çıkarıyor

 Plaj House tasarımı, sınırlı alanda ışık ve mekân ilişkisini öne çıkarıyor

Plaj House, Portekiz'in Lourinhã bölgesinde, denize yakın bir noktada konumlanıyor. Yapı, araziye doğrudan oturmaktansa onunla hafif bir temas kurmayı tercih ediyor. Dört taşıyıcı duvar üzerine oturan haç biçimindeki platform, yalnızca giriş kısmında zemine bağlanıyor. Böylece evin bazı kısımları boşluk üzerinde yükselirken, teraslar havaya doğru açılıyor. Bu yaklaşım, iç mekânı çevresiyle daha akışkan bir ilişkiye sokuyor.


Evin kapalı alanı yalnızca 120 m² ile sınırlı. Fakat tasarım, yüksek tavanlar ve boşluklarla bu sınırlılığı aşmaya çalışıyor. Işıklıklar ve küçük yuvarlak açıklıklar, gün ışığını mekâna farklı açılardan taşıyor. Özellikle yılın belirli günlerinde ışığın içeri düşme biçimi, mekâna zamanla ilişkili küçük sahneler kazandırıyor. Bu, evin gündelik yaşama eklediği doğal bir ritim olarak öne çıkıyor.


Cephelerde pencereler duvar yüzeyine gömülerek, iç ve dış mekân arasındaki sınır daha geçirgen hale getiriliyor. Böylece yaşam alanları dışarıya daha açık bir karakter kazanıyor. İç mekânda ise malzemeler çoğunlukla yalın bırakılıyor. Gri sıvalı duvarlar, taş ve mermer gibi detaylarla birlikte kullanılıuor, bu da mekânın fazla süslenmeden, doğal haliyle var olmasını sağlıyor.


Peyzaj düzenlemesi de benzer bir anlayışa sahip. Havuz, denize paralel bir çizgide yerleştiriliyor. Evin çevresine eklenen meyve ağaçları, çevredeki doğal bitki örtüsüne katılıyor. Böylece yapı, bulunduğu çevreye uyum sağlarken doğanın döngüsünü de mekânın parçası haline getiriyor.


@extrastudio
📷 @clemenspoloczek Clemens Poloczek, José Pedro Marques