No. 8 House, avlu merkezli tasarımıyla bireysel ve toplu yaşama yanıt veriyor

xiān Architects, başlangıçta insanların evlerini değil; evlerini anlamadan önce evreni, evreni anladıkça da ufku kavradıklarını varsayıyor. Bu düşünce üzerinden, mimariyi zaman, atmosfer ve duygu arasındaki ince ilişkileri düzenleme aracı olarak ele alıyor. Proje, küçük bir yapının bile duygusal ve mekânsal deneyimler açısından “sonsuz olabileceği" fikrine dayanıyor.


Ev, dört farklı üslupta yapıdan oluşan bir kompozisyonla organize edilmiş bir avlu etrafında şekilleniyor. Avlunun çevresinde, kitap kulesi, güneş saati kulesi, oturma ve yemek alanları, yoga ve meditasyon odaları, ana süit, altı misafir odası ve ek destek alanları yer alıyor. Arka bahçede ise depo, şarap mahzeni, marangoz atölyesi ve kamp alanı gibi fonksiyonel yapılar bulunuyor.


Projenin motivasyonu sadece işlevsel mekân düzeni değil; “bireysel yalnızlık, topluluk neşesi ve yaşam ritminin" çeşitli hallerine duyarlı bir yapı kuruyor. Yapının duruşu, mekânla ilişki kuran duygusal ve deneyimsel öğeleri barındıracak şekilde ele alınıyor.


Mimarlık, içinde yer aldığı çevreyle iç içe geçmediği zaman “gerçek" olamayacağı fikriyle hareket ediyor. Projede yalnızca fonksiyon değil; yer, tarih ve günlük yaşam ile bağ kuran yerleşimler öne çıkıyor.


No. 8 House, basit işlevsel ev tanımının ötesine geçen bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Projenin odağında, fiziksel yapıdan ziyade “bağlamla duyusal bir etkileşim" oluşturmak var. “Ev" fikri, yerel kültürel ve doğa öğeleriyle harmanlanmış, küçük ama var olan bir genişlik içinde tasarlanmış görünüyor.


📷 Guowei Liu, Zhi Xia