Çağlar aşan yapı: Mardin Ulu Camii 🕌
📌 Hoşgörü şehri olan Mardin'de biliyoruz ki ezan sesleri ile çan seslerini de duyuyor, farklı birçok dinden insana ortak vatan olduğuna şahitlik ediyoruz. Mardin Ulu Camii ise bu hoşgörünün en eski timsali. Tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmese de bazı yazıtlarda 1176, bazı kitabelerde ise 1186 yılında yapıldığı işaret ediliyor. Mimari yapısıyla 12. yüzyıl Artuklu döneminden kaldığını düşündürüyor ancak bir de şöyle bir görüş var ki: bazı Süryani yazarlar yapının ilk olarak kilise olduğunu daha sonra camiye çevrildiğini savunuyorlar.
1-5
Mimari demişken caminin aslında iki minareli inşa edildiği fakat günümüze yalnızca bir tanesinin ulaştığı biliniyor. 15. yüzyılda Timur tarafından yıkıldığı savunulan minareyle ilgili bazılarının görüşü ise deprem veya yıldırım nedeniyle yok olduğu yönünde. Varlığını sürdüren minare ise caminin doğusunda bulunuyor ve şehadet parmağı formunda inşa edilmiş durumda.
2-5
Cami-i Kebir olarak da anılan bu camiyi diğerlerinden ayıran nokta minberli olması. Eskiden inşa edilen camilerin mescid formunda inşa ediliyor olmasından dolayı bu cami zamanının Sultanahmet'i gibiymiş.
3-5
Günümüzde hala ibadete açık olan Ulu Cami'de Şafi ve Hanefi mezhebine bağlı insanların aynı anda namaz kılabilmeleri için iki ayrı bölümün varlığıyla beraber aslında İslamiyet'in dört büyük mezhebine de hitap ediyor. Hatta bu yüzden caminin planı enlemesine yapılmış ki saf tutan herkes imama eşit mesafede saf tutabilsin.
4-5
Kapılarımızı içeriden dışarıya doğru aralayacak olursak da avluda bizi bir Artuklu çeşmesi selamlıyor. Bu çeşmeyi de diğerlerinden farklı kılan noktası yaşamı simgeliyor olması. Su, kaynağından çıkarak insanın önce çocukluk ve sonra yetişkinlik dönemlerini sembolize eden küçük havuzlara doluyor. Ardından ölümü temsilen son havuzdan süzülerek yatağını bulup toprağa karışıyor.
5-5
