Her gün tüketiyoruz: Zararlı mı değil mi tartışmaları sürerken yeni çalışma bağırsak dostu olduğunu ortaya koydu

Yeni araştırmalar, her gün milyonlarca kişi tarafından tüketilen kahvenin bağırsak sağlığına faydalı olduğunu ortaya koydu. Ancak doz aşımı tehlikeli olabilir. İşte kahvenin sindirim sistemi üzerindeki etkileri ve uzman görüşleri…
1-8
Güne zinde başlamak için tercih edilen, sosyal hayatın vazgeçilmez içeceği kahve, şimdi de sağlık alanında gündemde. 12 binden fazla kişinin katıldığı yeni bir araştırmaya göre, günlük 100 mg kafein yani yaklaşık bir fincan kahve tüketmek, kabızlık riskini %20 oranında azaltıyor.
2-8
Kafein miktarı artınca etkisi tersine dönebilir
Araştırma, ideal dozun üzerine çıkıldığında kahvenin bağırsaklar üzerindeki olumlu etkisinin tersine dönebileceğini gösteriyor. Günde 204 mg’dan fazla kafein alımı (yaklaşık iki fincan kahveden fazla) ile kabızlık riskinin yeniden arttığı gözlemlendi. Bu durumun temel nedeni ise kafeinin idrar söktürücü etkisiyle vücudun susuz kalması.
3-8
60 yaş üstü bireylerde farklı sonuçlar
İlginç bir detay ise yaş grubuna göre farklılık gösteriyor. 60 yaş üstü bireylerde yüksek kafein alımı, gençlerin aksine kabızlık riskini azaltmaya devam ediyor. Bu da yaşa bağlı fizyolojik farklılıkların bağırsak hareketleri üzerinde etkili olabileceğini gösteriyor.
4-8
Kafein, stratejik bir laksatif olabilir
Araştırmacılar, kafeinin bağırsak hareketlerini destekleyici etkisinden dolayı doz kontrollü bir şekilde laksatif amaçlı kullanılabileceğini ifade ediyor. Ancak uzmanlar, herkesin aynı şekilde etkilenmediğini vurgulayarak dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.
5-8
Kahve mi, çay mı? Alternatifler neler?
Kahve içmeyi sevmeyenler için çay ve enerji içecekleri de birer alternatif olabilir. Ortalama bir fincan çayda 20-70 mg, 250 ml’lik enerji içeceğinde ise yaklaşık 80 mg kafein bulunuyor. Fakat bu içeceklerin de kafein miktarına dikkat edilmesi gerekiyor.
6-8
Kahve nasıl hazırlanmalı? Filtre önemli!
Kahvenin hazırlanma yöntemi de sağlık üzerindeki etkilerini değiştirebiliyor. French press gibi filtre kullanılmadan yapılan kahvelerde, “diterpen” adlı yağlı bileşiklerin kanser ve kalp hastalıkları riskini artırabileceği belirtiliyor. Bu nedenle mümkünse filtre kahve tercih edilmesi öneriliyor.
7-8
Polifenoller: Kahvenin gizli gücü
Kahvede bulunan polifenoller, güçlü antioksidan özellikleriyle dikkat çekiyor. Beslenme uzmanı Rhonda Patrick’e göre bu bileşikler, demans riskini %50, DNA hasarını ise %23 oranında azaltabiliyor. Bu yönüyle kahve, sadece sindirim sistemi değil, genel sağlık için de faydalı bir içecek olma özelliği taşıyor.
8-8