Bir ülke: Azerbaycan

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler güçlenmeye devam ediyor.
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler güçlenmeye devam ediyor.

Enerji gelirlerine dayalı büyüme modelini sanayi ve dış ticaret hamleleriyle Çeşitlendiren Azerbaycan, 2024’te yüzde 4,1 büyüyerek istikrarını korudu. Türkiye ile “bir millet, iki devlet, tek ekonomi” vizyonuyla güçlenen stratejik ortaklık; ticaretten yatırıma, ulaşımdan üretime birçok alanda derinleşerek iki ülkeyi ortak kalkınma hedeflerine daha da yaklaştırıyor.

Azerbaycan ekonomisi 2024 yılında yüzde 4,1’lik büyüme performansıyla dikkat çekici bir istikrar ortaya koydu. Kafkasya’nın enerji zengini ülkesi Azerbaycan, son yıllarda hem ekonomik büyümesi hem de bölgesel iş birlikleriyle dikkat çeken bir aktör haline geldi. 2024 yılında 75,6 milyar dolarlık gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) büyüklüğüne ulaşan ülke, enerjiye dayalı yapısını çeşitlendirme hedefiyle hareket ediyor. Nüfusu 10 milyonu aşan Azerbaycan, kişi başına düşen gelirde de 7 bin 381 dolar seviyesine yaklaşarak orta gelirli ülkeler grubunda yer alıyor. Başkent Bakü, sadece ülkenin siyasi merkezi değil, aynı zamanda sanayi, finans, lojistik ve enerji yatırımlarının da odağında bulunuyor. Enerjiye dayalı ihracat yapısını çeşitlendirme çabalarını sürdüren Azerbaycan, hem makroekonomik göstergelerdeki dengeli seyir hem de dış ticaret fazlasıyla bölgedeki ekonomik gücünü pekiştirmeye devam ediyor. Ülkede Mart 2025 itibarıyla enflasyon oranı yüzde 5,9 olarak ölçüldü. Bu oran, Şubat ayında yüzde 5,4 seviyesindeyken, geçtiğimiz yılın aynı döneminde yalnızca yüzde 0,4 seviyesindeydi.

İşsizlik oranı ise 2023 ve 2024 yıllarında yüzde 5,6 seviyesinde sabit kaldı. Bu durum, ekonomik büyümenin istihdam tarafında da dengeli bir karşılık bulduğunu ve sosyal yapının büyük dalgalanmalardan uzak olduğunu gösteriyor.

Dış ticarette denge daralıyor

  • Azerbaycan ekonomisi, 2024 yılında dış ticaret performansında önemli bir kırılmaya sahne oldu. Uzun yıllardır enerji ihracatına dayalı güçlü dış ticaret fazlasıyla dikkat çeken ülke, bu yıl ihracat ve ithalat dengesinde ciddi bir daralma yaşadı.

Yıl boyunca toplam ihracat 26 milyar 554 milyon dolar olarak gerçekleşirken, ithalat 21 milyar 58 milyon dolara ulaştı. Böylece dış ticaret fazlası 5 milyar 496 milyon dolar seviyesine gerileyerek son yılların en düşük seviyelerinden birine indi.

Bu rakamlar, Azerbaycan’ın dış ticaret fazlasına dayalı büyüme modelinde zayıflama sinyalleri verirken, ihracatta gözlenen yaklaşık yüzde 21’lik düşüş dikkat çekti. Aynı dönemde ithalatın ise yüzde 21 oranında artış göstermesi, iç talep ve yatırım iştahının canlı kaldığını gösterse de, ticaret dengesi üzerindeki baskıyı artırdı.

Tarihsel verilere bakıldığında, Azerbaycan 2008’de 40,5 milyar dolarlık, 2022’de ise 23,6 milyar dolarlık dış ticaret fazlasıyla bölgesel anlamda ihracat lideri konumuna gelmişti. Ancak 2024 verileri, bu tablonun giderek değiştiğini ortaya koyuyor. Pandemi sonrası dönemde ivme kazanan ticaret hacmi, 2024’te yerini belirgin bir düşüş eğilimine bıraktı. Enerji fiyatlarındaki küresel dalgalanma ve zayıflayan dış talep, ihracattaki gerilemenin temel nedenleri arasında yer alıyor. Bu tablo, Azerbaycan’ın ekonomik sürdürülebilirliği açısından enerji dışı sektörlerin geliştirilmesine yönelik stratejilerin daha da kritik hale geldiğine işaret ediyor.

İtalya ve Çin zirvede

Azerbaycan’ın dış ticaret verileri, 2024 yılında ülkenin ihracat ve ithalat rotasında önemli iş birliklerini ve bölgesel dengeleri gözler önüne seriyor. İtalya, 10,9 milyar dolarlık alımla Azerbaycan’ın en büyük ihracat pazarı olurken, bu ülkeyi 3,82 milyar dolarla Türkiye, ardından ise 1,18 milyar dolarla Rusya izliyor.

İtalya’nın yüzde 41’lik payla açık ara lider konumda yer alması, özellikle enerji ürünlerinin bu ülkeye satışındaki yüksek hacimle açıklanıyor. Türkiye ise hem coğrafi yakınlık hem de güçlü siyasi ilişkiler sayesinde Azerbaycan’ın en önemli ikinci ihracat ortağı olarak dikkat çekiyor. Çekya, Hırvatistan ve Almanya gibi Avrupa ülkeleri de Azerbaycan’ın ihracat pazarları arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Öte yandan ithalat tarafında Çin ve Rusya başı çekiyor. Çin, 3,73 milyar dolarlık ithalatla Azerbaycan’ın en büyük tedarikçisi olurken, hemen ardından gelen Rusya’nın payı 3,62 milyar dolar. Türkiye, ithalat sıralamasında da güçlü bir konumda ve 2,31 milyar dolarlık hacimle üçüncü sırada yer alıyor. ABD, Avustralya ve Almanya gibi ülkelerden yapılan ithalat da dikkat çekici seviyelerde seyrediyor.

Bu tablo, Azerbaycan’ın dış ticaret ilişkilerinde hem Avrupa merkezli enerji ihracatı hem de Asya merkezli sanayi ürünleri ve teknolojik ekipman ithalatı dengesini yansıtan bir yapı oluşturduğunu gösteriyor. Özellikle Türkiye’nin hem ihracat hem ithalat tarafında üst sıralarda yer alması, iki ülke arasındaki ekonomik entegrasyonun ne denli derinleştiğini ortaya koyuyor.

Enerjiye bağımlılık sürüyor

  • 2024 yılı verileri, Azerbaycan ekonomisinin ihracat gelirlerinde aşırı enerji bağımlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Ülkenin toplam ihracatının yüzde 88’i yalnızca “mineral yakıtlar, yağlar ve damıtma ürünleri” faslından elde edildi. Bu kalem, yaklaşık 23,4 milyar dolarlık ihracat hacmiyle dış ticaretin omurgasını oluşturuyor.

Diğer ihracat kalemleri ise oldukça sınırlı oranlara sahip. En yüksek ikinci kalem, 497 milyon dolarla yenilebilir meyveler ve kuruyemişler, onu plastikler (369 milyon dolar) ve değerli taş/ metaller (215 milyon dolar) izliyor. Bu veriler, Azerbaycan’ın ihracat gelirlerinde sektörel çeşitliliğin hâlâ sınırlı kaldığını ortaya koyuyor.

İthalat tarafında ise daha dengeli ve sanayi odaklı bir tablo dikkat çekiyor. 2024’te en fazla ithalat yapılan ürün grubu 3,36 milyar dolarlık hacimle “inciler, değerli taşlar, metaller ve madeni paralar” oldu. Bu faslı sırasıyla; Kara taşıtları (2,19 milyar dolar, yüzde 10), Makineler ve nükleer reaktör ekipmanları (2,16 milyar dolar, yüzde 10), Elektrikli ve elektronik ekipmanlar (1,72 milyar dolar, yüzde 8,1) takip etti. İthalatta enerji ürünlerinin payı görece daha düşük olup 1,85 milyar dolar (yüzde 8,8) seviyesinde gerçekleşti. Bu durum, Azerbaycan’ın enerji ihraç ederken teknolojik ürün ve makine teçhizatı ithalatına büyük ölçüde bağımlı olduğunu gösteriyor. Genel tablo, Azerbaycan’ın dış ticaret yapısının ham madde ihracatına ve sanayi ürünleri ithalatına dayandığını, bu dengesiz yapının ise katma değerli üretim eksikliğini işaret ettiğini ortaya koyuyor.

“Tek millet, tek ekonomi yolunda ilerliyoruz”

Selçuk Akat.
Selçuk Akat.

DEİK/Türkiye-Azerbaycan İş Konseyi Başkanı Selçuk Akat, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ekonomik ilişkilerin stratejik projelerle daha da derinleştiğini vurguluyor. Akat, “İki devlet, tek millet vizyonuyla başladığımız bu yolculukta artık ‘tek ekonomi’ hedefiyle ilerliyoruz. Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu, BTC Boru Hattı ve TANAP gibi büyük projelerle Akdeniz ile Hazar Denizi arasında güçlü bir ulaşım ve enerji köprüsü kurduk. Zengezur Koridoru’nun devreye girmesiyle karasal erişim de doğrudan sağlanacak” diyor.

2024 yılı sonunda Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ticaret hacminin 5 milyar dolara yaklaştığını belirten Akat,

Türkiye, Azerbaycan’a 3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken, 1,8 milyar dolarlık ithalat yaptı. Ortak hedefimiz olan 15 milyar dolarlık ticaret hacmine kararlı adımlarla yaklaşıyoruz

açıklamasını yaptı.

Azerbaycan’ın dış ticaret verileri, 2024 yılında ülkenin ihracat ve ithalat rotasında önemli iş birliklerini ve bölgesel dengeleri gözler önüne seriyor.
Azerbaycan’ın dış ticaret verileri, 2024 yılında ülkenin ihracat ve ithalat rotasında önemli iş birliklerini ve bölgesel dengeleri gözler önüne seriyor.

Türkiye’nin Azerbaycan’a yaptığı ihracatta makineler, elektrikli cihazlar, motorlu taşıtlar, plastik ve demir-çelik ürünlerinin öne çıktığını aktaran Akat, ithalatta ise mineral yakıtlar, alüminyum, pamuk ve çeşitli kimyasalların ön planda olduğunu ifade ediyor.

İki ülke arasındaki Tercihli Ticaret Anlaşması’nın kapsamının genişletildiğini de hatırlatan Akat, “Karşılıklı olarak yüzde 33 ila yüzde 100 arasında gümrük vergisi indirimine gidildi. Bu düzenleme sayesinde Türkiye, Azerbaycan pazarına monitör, çamaşır makinesi, ambalaj makineleri gibi ürünlerde daha avantajlı şekilde girebilecek. Azerbaycan ise gıda ve içecek başta olmak üzere birçok ürünle Türkiye pazarında daha fazla yer bulabilecek” dedi.

Ticaret hacmini artırmak için ulaşım ve dijital altyapının önemine de dikkat çeken Akat,

Zengezur Koridoru’nun açılması, stratejik ulaşım projelerinin tamamlanması ve e-ticaret uygulamalarının geliştirilmesi, ikili ticarette yeni bir ivme yaratacaktır

değerlendirmesini yapıyor.

Yatırımlarda derinleşen iş birliği

Yatırımlar cephesinde de Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin güçlendiğini belirten Akat, “Bugüne kadar 5 bin 800’e yakın Türk şirketi Azerbaycan’a toplam 12 milyar dolarlık yatırım yaptı. Azerbaycan, Türk yatırımcılar için Hollanda’dan sonra en çok tercih edilen ikinci ülke. Üstelik bu yatırımların çoğu enerji dışı sektörlere yönelmiş durumda” dedi.

Akat ayrıca, Azerbaycan’ın ‘Made in Azerbaijan’ programı kapsamında 7 özel sanayi ve teknoloji parkı kurduğunu ve bu yapılarla sadece enerjiye değil, sanayi ve teknolojiye dayalı bir ekonomik model inşa ettiğini kaydediyor. Türk iş dünyasının da bu dönüşüm sürecinde aktif rol üstlendiğini vurguluyor.