Albayrak’tan “Daha iyi bir dünya için” Sürdürülebilirlik Zirvesi

TVNET ve Z Raporu dergisinin ‘Daha iyi bir dünya için’ temasıyla düzenlediği 'Sürdürülebilirlik Zirvesi', geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşti. Halkbank ve Borsa İstanbul sponsorluğunda gerçekleşen zirvede enerji verimliliği, yeşil dönüşüm ve küresel ısınma başlıklı konular masaya yatırıldı. Geleceği ve çevreyi tehdit eden önemli konularda gerekli adımların hızlıca atılması gerektiğinin de altını çizildi.
Albayrak Medya Grubu mecralarından TVNET ve Z Raporu dergisinin düzenlediği İş Sohbetleri programının üçüncüsü ‘Daha iyi bir dünya için’ temasıyla geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Halkbank’ın ana sponsorluğunda ve Borsa İstanbul’un destekçiliğinde Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen etkinliğe akademi ve finans dünyasından uzman isimlerin yanı sıra çok sayıda öğrenci de katıldı. Moderatörlüğünü Tvnet Ekonomi Şefi ve Z Raporu dergisi Yazı İşleri Müdürü Semra Karabaş’ın üstlendiği programda konuşmacılar arasında Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği (ÇEKUD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Deniz, Enerji Verimliliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Altuğ Karataş, Halk Yatırım Kurumsal Finansman Müdürü Dr. Menevşe Özdemir Dilidüzgün, Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği (GEKADER) Başkanı Fatih Eren ve MÜSİAD Enerji ve Çevre Sektör Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Karaca vardı.
“İklim değişikliğinin hızını yavaşlatmalıyız”
‘Enerjide Sürdürülebilir Dönüşüm’ başlığıyla gerçekleşen ilk oturumda İklim değişikliğini, sürdürülebilirlik çerçevesinde tıkanma noktasına gelmiş bir olgu olarak değerlendiren ÇEKUD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Deniz, “Bizim bu problemi çözmemiz gerekiyor. İklim değişikliğinin son yıllardaki hızlı değişimini yavaşlatmamız, hatta mümkünse durdurmamız gerekiyor” dedi.
2024 yılında karbondioksit yoğunluğunun 422 PPM’e geldiğini aktaran Deniz, bu sebeplerden dolayı geçtiğimiz yılın son 10 yılların en sıcak yılı olduğunu söyledi. İklim değişikliği değişim hızını çok hızlı giden bir tren olarak değerlendiren Deniz, tedbirlerin alınması ve uyum süreçlerinin hızlıca genişletilmesi gerektiğini söylerken çok sıkı denetim mekanizmaları geliştirilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
“Faturayı hepimiz ödeyeceğiz”
Enerji Verimliliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Altuğ Karataş, son dönemde gündemi en çok meşgul eden İklim Kanunu teklifi konusunda bilgiler verdi. Karataş, “Türkiye, dünyadaki bütün ülkelerden kendini ayrı tutamaz. Biz, Paris İklim Anlaşması'na imza atmış ülkelerden biriyiz. Çin, ABD gibi ülkeler bu anlaşmayı imzalamadı ancak zaten ana kirletici onlar. Türkiye, karbon emisyonu açısından bu işin dünyadaki yüzde 1’inden sorumluyken, ABD, Çin gibi ülkeler yüzde 35-40’ından sorumlu. Yer küreyi bazı ülkeler az, bazı ülkeler ise fazla kirletiyor ama neticesinde faturayı hepimiz ödeyeceğiz. Dünyada iklim değişikliğiyle ilgili en sert kararları alan ve uygulayan bölge Avrupa kıtası. Türkiye’de ürettiğimiz ürünlerin yüzde 54’ünü Avrupa’ya ihraç ettiğimiz için “Kararlara uymuyorum” dememiz mümkün değil. Aksi halde yeni pazar bulmanız gerekir” dedi. Aynı zamanda enerji verimliliği konusunun en iyi yatırım aracı olduğunun da altını çizen Karataş, “Ne dolar, ne bitcoin, ne de gayrimenkul, en iyi yatırım aracı enerji verimliliği” dedi.

Finansman analizlerinin başında sürdürülebilirlik geliyor
Zirvenin ikinci oturumunda ise 'Sürdürülebilir Üretim Modelleri' konuşuldu.
Halk Yatırım Kurumsal Finansman Müdürü Dr. Menevşe Özdemir Dilidüzgün, dönüşümün gerçekleşmesinin en önemli basamaklarından finansman tarafını değerlendirdi. Sermaye piyasalarında sürdürülebilirliğin gelişmesine öncülük etmenin en önemli misyonlarından biri olduğunu söyleyen Dilidüzgün, “Biz Halk Yatırım olarak bütünsel bir yaklaşım benimsiyoruz. Sürdürülebilirlikle ilgili önceliklerimizi belirlerken, bütün paydaşlarımızın geri bildirimlerine önem veriyoruz. Özellikle kurumsal finansman tarafındaki müşteri seçimimizde ilgili şirketin sektörünü inceliyor, şirketin çevresel ya da sosyal tarafta yaşadığı herhangi bir problem var mı diye bakıyoruz. Buradaki entegrasyonlarının nasıl olduğunu araştırıyoruz” dedi. Şirketlerle ilgili finansman analizlerin başında sürdürülebilirlik geldiğini ekledi.
“En fazla emisyon açığı çıkaran 15’inci ülkeyiz”
Sanayi tarafındaki dönüşümü değerlendiren MÜSİAD Enerji ve Çevre Sektör Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Karaca ise 2023 sonu itibarıyla dünyada bir yılda üretilen emisyon toplamının yaklaşık 53 milyar ton olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu emisyon içerisindeki payının 2023 itibarıyla 599 milyon ton olduğunu aktaran Karaca, “Tarihi bir sorumluluğumuz olmamakla birlikte yine de 15’inci en fazla emisyon açığı çıkaran ülke olarak bir sorumluluğumuz var. Küresel 53 milyar tonluk emisyonun yüzde 71’ini tek başına enerji ve enerjiyle ilgili sektörler oluşturuyor. Türkiye de ise toplam emisyonunun yüzde 86’sı endüstriyel ve enerji kaynaklı proseslerden açığa çıkıyor. Türkiye olarak 2053 karbon nötr hedefi doğrultusunda başlangıç olarak bu iki alanda önemli bir iyileştirmeyi ortaya koymamız şart” sözlerini ekledi.
“Her 3 şişeden birini dönüştürüyoruz”
Dört kişilik bir ailenin evinden günlük olarak altı kiloya yakın ambalaj atığı çıktığından bahseden GEKADER Başkanı Fatih Eren ise bu rakamın yıllık 2.5 ton gibi bir rakama tekabül ettiğini söyledi. Atıkların doğru bir şekilde ayrıştırılmadığı takdirde dünyayı herkesin kirlettiğinden bahseden Eren, 2017’de Türkiye’deki geri dönüşüm oranının yüzde 13 olduğunu söyledi. Sıfır Atık Vakfı’nın çalışmaları ile şu anda yüzde 34’ler civarına kadar çıktığını ve her 3 şişeden birinin dönüştürüldüğünü ekleyen Eren, “Sıfır atık belgesi almış işletmelerin bu konuda çok daha iyi ilerlediğini görüyoruz. Ancak evlerdeki ayrıştırma olayını hala gerçekleştiremiyoruz. Atıklar birbirine karışmadığı zaman süreç daha kolaylaşıyor. Çünkü ayrıştırma süreci çok zahmetli oluyor. Geri dönüşümün Türkiye ekonomisine katkısı ise 2023 yılında 180 milyar TL oldu” dedi.