Dürzilik ve İsrail ile ilişkileri

Dürzilik ve İsrail ile ilişkileri

Dürziler, Fâtımîler'in altıncı halifesi Hâkim-Biemrillâh'ın Tanrı olduğuna ve kıyamet öncesinde yeniden döneceğine inanırlar. Dürziliğin inanç temelleri; eski Mısır dini, Mecûsilik, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam'a, daha özelde ise İsmailî inançlara dayanır. Bu hareket zaman zaman 'Hâkimiyye' adıyla anılsa da, en yaygın adı Dürziyye 'dir. Kendilerine Muvahhidûn (tek tanrıcılar) derler.

Dürzilik, İslam mezheplerinden birinden doğmuş olsa da, günümüzde İslam'ın bir mezhebi sayılıp sayılmayacağı tartışmalıdır. Dürziler genellikle kendilerini Müslüman olarak tanımlamazlar.


İsrail'in Dürzilerle ilişkisi

Dürziler, ağırlıklı olarak Suriye, Lübnan, ürdün ve Filistin'de yaşar. İsrail ile ilişkileri, özellikle Filistin topraklarındaki Dürziler hariç tutulursa, genel olarak olumsuzdur. Ancak İsrail'in 1967'de Golan Tepeleri'ni işgal etmesinden sonra İsrail içindeki toplam Dürzi nüfusu 150 bine ulaşmıştır . Bu bölgedeki dürziler hiçbir zaman İsrail vatandaşlığını kabul etmedi ve kendilerini hala Suriyeli sayıyor.

Dürziler, Arap kökenli olmalarına rağmen İsrail'de zorunlu askerlik yapan tek grup olarak öne çıkar. İsrail, zaman zaman Suriye'ye yönelik askeri müdahale planlarını Golan Tepeleri'ndeki Dürzi nüfusun güvenliği bahanesiyle gerekçelendirmektedir.

İsrail'in hedefi, sınırında bir daha asla güçlü bir Suriye'nin oluşmaması.
İstikrarsızlığı sürdürmek istiyor ama aynı zamanda kendisine tehdit oluşturabilecek grupların da sınırına yerleşmesini istemiyor.
Bu dengeyi kurmak için, bölgede kendine yakın bir grubu 'koruma bahanesiyle' diğerlerini uzak tutmaya çalışıyor.