“Almanya'ya gitmekle milletimi unutmadım. Kalbim hep bu millet için çarptı”
Fuat Sezgin, Arap-İslam bilim tarihini konu alan, 18 ciltten oluşan ve alanında en kapsamlı eser olarak kabul edilen dev bir çalışmanın sahibi. Binlerce yazma eseri inceleyerek, bilim dünyasına benzersiz katkılar sundu.
Bitlis'ten İstanbul'a üniversite okumaya geldiği yıllarda, Alman şarkiyatçı Helmut Ritter ile tanıştı. Ritter'in, en büyük matematik dehalarının İslam dünyasından çıkmasını söylemesi onu şaşkına uğrattı çünkü o zamana kadar okuduğu hiçbir kitap böyle söylememişti. Günde 17 saat çalışmaya, her yıl yeni bir dil öğrenmeye söz verdi ve Ritter'in öğrencisi oldu. Böylece yolculuğu başladı; 20'den fazla dili öğrendi. Eğitimine devam etmek için burs arayışında olan Sezgin, Halk Partisi'nin verdiği eğitime başvurdu Başta, şarkiyat ve Arapça öğrenmiş olması nedeniyle reddedildi; ancak Latince ve Yunanca bildiğini belirttiğinde başvurusu kabul edildi. Hayatı hep düz gitmedi tabii. 27 Mayıs darbesi sonrası üniversiteden uzaklaştırılan hocalardan biri de oydu Vatanından ayrılmak zorunda kaldı ama ülkesine ve kimliğine duyduğu sevgiyi kalbinde hep taşıdı. Doğu sevgisini yitirmeden, onlarca kitap yazdı, 300 bin yazma eseri yerinde inceledi ve Batı'da saygın bir alim olarak, hem Türk hem Müslüman kimliğini gururla taşıdı.