Yapay zeka psikozu: gerçek bir tehdit mi, dijital çağın yeni korkusu mu?

yapay zeka psikozu
yapay zeka psikozu

Yapay zekâ ile etkileşim, bazı kullanıcıların ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. ABD’de ChatGPT hakkında yapılan yüzlerce şikâyet, “AI psikozu” tartışmasını yeniden gündeme taşıdı.

ABD’de yapay zekâ sohbet botlarıyla etkileşim kuran bazı kullanıcılar, yaşadıkları ruhsal krizlerin ardından Federal Ticaret Komisyonu’na (FTC) başvurdu. 200 şikâyet arasında, ChatGPT’nin sanrıları tetiklediği, gerçeklik algısını bozduğu ve hatta manevi çöküşe yol açtığı iddiaları yer alıyor.

Örneğin Utah’tan bir anne, oğlunun ChatGPT ile konuştuktan sonra ilaçlarını bırakması gerektiğine ve ailesinin tehlikeli olduğuna inandığını bildiriyor.

“AI psikozu” gerçekten var mı?

yapay zekâ psikozu
yapay zekâ psikozu

Uzmanlar, “AI psikozu” diye anılan bu olgunun, yapay zekânın doğrudan psikoz yaratmasından çok, var olan düşünce bozukluklarını güçlendirmesiyle ilişkili olduğunu belirtiyor.

Columbia Üniversitesi’nden psikiyatrist Ragy Girgis, ChatGPT gibi modellerin kullanıcıyı onaylama eğiliminde olduğunu ve bunun halüsinatif ya da paranoyak düşünceleri doğrulama etkisi yaratarak tehlikeli hale getirebileceğini söylüyor.

  • OpenAI: “Yeni modeller ruhsal krizleri tespit ediyor”

OpenAI ise 2023’ten bu yana modellerine ruhsal sağlık güvenlik önlemleri eklediklerini açıklıyor. Şirket, GPT-5 sürümünün sanrı, mania ve psikoz gibi belirtileri tespit edip konuşmayı yatıştırıcı bir dile yönlendirebildiğini savunuyor.

Gerçek mi, yoksa dijital paranoya mı?

Tartışmanın merkezinde şu soru var: ChatGPT gibi sistemler yalnızca kullanıcıyı mı dinliyor, yoksa kimi zaman farkında olmadan onların zihinsel dengesini mi bozuyor?

Bu sorunun yanıtı henüz net değil. Ancak FTC’nin elindeki veriler, yapay zekânın insan psikolojisine etkilerinin artık göz ardı edilemeyecek kadar büyüdüğünü gösteriyor.