Bosna Hersek’te Kurban Bayramı

Bosna Hersek’te Kurban Bayramı
Bosna Hersek’te Kurban Bayramı

Bosna Hersek’te, eskiden, bayramın gelişi teflerle, davullarla, bayraklarla, bir çubuğun ucuna bağlı beyaz mendillerle ve tekbirlerle haber veriliyormuş. Arefe günü ikindi namazından sonra toplar atılırmış. Akşam da kandiller yakılır, yatsı namazından evvel salavatlar getirilirmiş.

Daha ziyade köylerde devam ettirilen eski bir gelenek olarak, ölmüşlerinin ruhları için, bayramdan önce de kurban kesilirmiş. Örneğin, bu kurbanlar, Zvornik şehrinde mezarlıkta kesilirmiş.

Bayram namazı, bir gelenek olarak, en yakın camide kılınıyor. Sadece Kurban Bayramı’na özel olarak; evden camiye giderken, yol boyunca, tekbir getirirler.

Namazı, Başçarşı’daki Gazi Hüsrev Bey Camiinde kılmak istiyorsanız, sabah ezanı okunduğunda orada olmalısınız. Sabah namazının ardından müezzin, cemaati, bayram namazına Türkçe davet ediyor: “Niyet edin bayram namaz; iki rekât, altı tekbir, uyun hazır olan imama...”

Tuzla ve Trebinye çevresinde, sabah namazının ardından, imam vaazını tamamlayıp bayram namazını kıldırmaya geçerken; müezzin de beş beyitlik bir kaside okurmuş.

Bayram sofrasında hep birlikte kahvaltı yapıldıktan sonra kurban kesimine geçiliyor. Sokaklarda kurban kanı, sağa sola atılan hayvan sakatatı, acemi kasaplar veya kurbanlık kovalamacası göremezsiniz. Avrupalılık veya modernlikten değil, İslam ve geleneklere bağlılıktan.

Eskiden Bosnalı Müslümanlar, bu kartpostalda da görüldüğü üzere, Başçarşı ve çevresindeki satıcılardan aldıkları küçükbaş kurbanlıkları sırtlayıp evlerinin yolunu tutuyorlarmış. Birçok Boşnak, kurbanı kendi bahçesinde kesiyor. Kurban kesecek yeri olmayanlar ise İslam Birliği ve Merhamet gibi kurumların yolunu tutuyor. Kurban sahibi istediği kadarını alıp, kalan kısmını Gazi Hüsrev Bey Medresesi ve İslami Bilimler Fakültesi’ne bağışlıyor.

Kurban eti, hiçbir dini ayrım yapılmaksızın, tüm komşulara dağıtılıyor. Dağıtım vazifesi, evin gençlerine düşüyor. Dağıtımı tamamlayanları para, şeker ve çikolata gibi mükâfatlar bekliyor. Kurban etlerinin dağıtıldığı poşetlerde bile bir estetik var. Poşetlerde, Osmanlı kisvesiyle kurbanlığı omuzlamış bir kişi veya kurbanlık figürleri bulunuyor. Üzerinde, Arap ve Latin harfleriyle, ‘Bayram Mübarek Olsun’ yazıyor.

Eskiden bayramlarda davulcular kapı kapı dolaşıp, bahşiş toplarmış. Bu esnada ev halkı barutlu tüfeklerle ateş ederek eğlenirlermiş. Günümüzde o davulcuların yerini tuba, trompet ve trampet çalan çingeneler aldı.

1935 yılına kadar Trebinye’de, ellerinde yeşil bayraklar olmak üzere, erkek çocuklar şehirdeki evleri dolaşırlarmış. Bahçenin içerisinde bir çocuk yüksek sesle bir beyitlik ilahi veya kaside okurmuş. Bitince, çocuklar hep bir ağızdan, “Âmin” dermiş. Ev sahipleri de çocuklara para veya bir başka hediye verirmiş. Toplanan parayı ve hediyeleri, aralarında paylaşırlarmış.

Bayram günlerinde TV kanallarının yanı sıra çeşitli organizasyonlar çerçevesinde ilahi ve sevdalinka’ isimli halk müziği konserleri düzenleniyor. Eskiden, bazı yerlerde, bayramı takip eden ilk cuma günü de genç kızlar ve erkekler toplanır, ilahi ve sevdalinkalar söyleyerek, bayramla vedalaşırlarmış.