Mutasavvıf bir komutan: Halil Brzina

Halil Hulusi Nakşibendî el-Bosnevî adıyla da bilinen Şeyh Halil Brzina, askerî cesareti manevi dinginlikle birleştiren ender şahsiyetlerden biriydi.
Halil Hulusi Nakşibendî el-Bosnevî adıyla da bilinen Şeyh Halil Brzina, askerî cesareti manevi dinginlikle birleştiren ender şahsiyetlerden biriydi.

Bosna'daki savaşta (1992-1995) ülkenin savunmasında önemli başarılar gösteren 7. Müslüman Tugayı'nın komutanı ve kurucularından ve Meytaş Nakşibendî Tekkesi'nin şeyhi olan 72 yaşındaki Halil Brzina, bir süredir tedavi gördüğü Saraybosna Üniversitesi Klinik Merkezi'nde bu sabah vefat etti.

Bosna, ismini bilmediğimiz birçok kahramanın emekleri ile bağımsızlığına kavuştu. Kuşkusuz bu isimlerden birisi de Halil Brzina’dır. 7. Müslüman Tugayı’nın kurucularından ve komutanlarından olan Brzina, aynı zamanda Nakşibendî şeyhiydi.

Halil Brzina, 1953 yılında Bosna’nın Stolaç şehrinde gözlerini açtı dünyaya. Çocukluğunu bu şehirde geçirdi. Stolaç’ı ziyaret etmiş birisi olarak kanaatimce bu güzel şehir, Brzina’nın zihin dünyasının inşasında önemli bir role sahipti. Zira dünyanın en güzel şelalelerinden birisine ve eşsiz bir doğaya sahip. Annesinin adı Zuleyha, babasının adı ise Salko’dur. İlk mektebi ve liseyi Stolaç’ta okuduktan sonra 1979’da Belgrad’a giderek İdari Fakültesi’ne kaydını yaptırdı ve bu okuldan mezun oldu. Öğrencilik yıllarında tasavvufa yöneldi ve ülkesindeki Müslümanların dertleriyle ilgilenmeye başladı.

  • Eğitim hayatının ardından 1992 yılına kadar Zenica’da bulunan demir fabrikasında çalıştı. 1992’de Bosna Savaşı başlayınca orduya katılarak Sırplara ve Hırvatlara karşı mücadele etti. Savaşın başlangıcında bir grup arkadaşıyla beraber Zenica’da tamamen gönüllü askerlerden oluşan 7. Müslüman Tugayı’nı kurdu. Tugayın asıl hedefi Saraybosna kuşatmasını kırmaktı. 1995 yılında düzenlenen çeşitli harekatlara katılarak kuşatmayı kırmaya çalıştılar.
Bosna Savaşı yıllarında Halil Brzina.
Bosna Savaşı yıllarında Halil Brzina.

Öncesinde ise Bosna’nın çeşitli şehirlerinde düzenlenen operasyonlarda en ön safta bulunuyorlardı. Halil Brzina 1995 yılında tugay komutanı oldu.

Tugay komutanlığı yaptığı sırada dünyanın farklı ülkelerinden gelip Bosna’da savaşan Müslümanlarla irtibatlar kurdu. Bazı operasyonlarda beraber hareket ettiler. Kuşkusuz farklı coğrafyalardan gelen Müslümanlar birbirinden farklı düşünce ve inanç tarzına sahipti. Fakat ortak düşmana karşı bu ayrılıklar bir kenara bırakılmış ve ümmet olmanın gereği olarak kardeşlik iklimi inşa edilmişti. 1995 yılında farklı ülkelerden Müslümanlarla beraber Saraybosna kuşatmasını kırmak için çeşitli operasyonlar düzenlediler.

Dayton Anlaşması imzalandıktan sonra 7. Müslüman Tugayı, Bosna ordusunun bir bileşeni haline geldi.

Savaştan sonra Brzina, Bosna Hersek Cumhuriyeti Ordusu Birinci Kolordu Komutanlığı'na atandı, ancak sağlık sorunlarının baş göstermesi nedeniyle kısa süre sonra görevinden ayrılarak emekli oldu ve irşad faaliyetlerine ağırlık vermeye başladı. Bosna’nın savunulmasında gösterdiği üstün katkılardan dolayı çeşitli ödüllere layık görüldü; bunların arasında, 1998 yılında Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç tarafından kendisine bizzat takdim edilen "Kılıçlı Altın Arma" öne çıkıyordu.

  • Öğrencilik yıllarında ilgilendiği tasavvuf ve tarikat kültürüyle asıl tanışması Foniça’da Halid Salihegic vesilesiyle oldu. Brzina’ya Hulusi lakabını veren kişi Salihegic’di. O günden sonra hayatının temelinde tekke bulunmaya başladı. 1993 yılında Mesud Hacımeyliç tarafından kendisine icazet verildi.

İrşad faaliyetlerine başlayarak Bosna’da tanınmaya başladı. Kuşkusuz bu tanınırlığı savaşta etkili olacaktı.

Brzina, savaş sırasında İgman Dağı’nı savunan isimler arasındaydı. Dağın başında bulunan küçük cami ve tekke, savaş esnasında Brzina’nın irşad ve askerî faaliyetlerini sürdürdüğü yerdi. Her yıl 5 Ağustos’ta, yani İgman’ın kurtuluşunun yıldönümünde bu cami ve tekkede Halil Brzina öncülüğünde buluşmalar yapılıyordu.

Merhum Âkif Emre, bu buluşmalardan birisine katıldıktan sonra Yeni Şafak’ta yazdığı yazıda şöyle anlatıyordu şahit olduğu ortamı ve Halil Brzina’yı:

“İgman Dağı, Saraybosna'nın dış dünyaya açıldığı en stratejik yerdi. Üç yıl süren Saraybosna kuşatmasında Müslüman Boşnaklar dış dünya ile buradan temas kurdular. Her tür ihtiyaçlarını sonuna kadar savundukları bu dağın geçitlerinden sağladılar. Her yılın ağustos ayının 5'inde İgman Dağı'nın zirvesindeki bu cami ve yanındaki tekkede anmalar yapılır. Mevlüt okunur zikir çekilir. Boşnakça okunan mevlüt ve ilahilere Türkçe ilahiler de eşlik eder. İlahileri de mücadele günlerinden kalma marşlardır çoğunlukla… Dağın zirvesinde derin ormanlıktaki bu zarif tekkenin şeyhi İgman cephesinin komutanı aynı zamanda. Bu küçük zarif ahşap camide karşımda oturan sarıklı sempatik çehreli mütebessim insanın İgman cephesini kahramanca savunan efsane bir komutan olduğunu hiç kimse düşünemezdi.”

Brzina'nın Stolaç’ta inşa ettirdiği tekke (Fotoğraf: Burak Çetik)
Brzina'nın Stolaç’ta inşa ettirdiği tekke (Fotoğraf: Burak Çetik)
Halil Brzina, savaştan sonra Saraybosna’da bulunan Meytaş Nakşibendî Tekkesi’nde çalışmalarını sürdürüyordu.

Aynı zamanda Stolaç’ta bir tekke inşa ederek memleketini de ihmal etmemişti. Kıymetli arkadaşlarım Muhammed Ali Gür ve Rıdvan Saygılar ile Stolaç’a gittiğimizde şelalelerin hemen yakınında bulunan tekkeyi ziyaret etmek istemiştik fakat kapalı olduğu için kapıdan geri dönmüştük. Bregava Nehri'nin hemen yanına konuşlandırılan tekke bize Blagay’ı hatırlatmıştı. Aynı huzuru orada da hissetmiştik.

Son dönemlerde hastalıklarla mücadele eden Halil Brzina, 72 yaşında tedavi gördüğü Saraybosna Üniversitesi Klinik Merkezi'nde bu sabah saat 05.00 sıralarında hayatını kaybetti.