Giza’da sıcak hava, soğuyan sabırlar: Piramitler artık değişiyor mu?

Dünyanın en ikonik yapılarından biri olan Giza Piramitleri… Yüzyıllar boyu kralları ağırlayan bu taş devleri, son yıllarda başka bir yük taşıyor: turizm kaosu.
Trafikte sıkışan otobüsler, sıcakta yürümek zorunda kalan ziyaretçiler, ısrarla rehberlik teklif eden satıcılar ve ne yazık ki hayvanlara yapılan zulüm… Mısır’ın en büyük turistik hazinesi, yıllardır ne kadar büyük olduğunu unutturacak kadar küçük düşürüldü. Ama şimdi işler değişiyor gibi.
51 milyon dolarlık temizlik

Mısır hükümeti ve özel bir şirket iş birliğiyle başlatılan 45 milyon Euro’luk yenileme projesi, Giza platosunu baştan aşağı değiştirmeyi hedefliyor. Trafiğe kapalı alanlar, yeni giriş noktaları, çevre dostu elektrikli araçlar, online bilet sistemi, restore edilecek mezar odaları ve bir ziyaretçi merkezi...
Yani plan büyük: Kaosu kontrol altına almak ve Giza’yı hak ettiği düzene kavuşturmak.
Satıcılar tepkili: “Müşteri gitti, iş bitti”
Ama bu değişim sessiz olmuyor. Özellikle deve ve at turlarını sunan satıcılar, yeni düzenlemelere sert tepki gösteriyor. Yeni park alanlarının çok uzak olduğunu söyleyip yolları trafiğe kapattılar. Sosyal medyada protestolar büyüdü.
Yıllardır ziyaretçileri taciz ettiği, zorla satış yaptığı, hatta bazen fiyatı tura bindikten sonra söylediği iddia edilen bu sistem… Artık yerini sistemli bir deneyime bırakmak üzere. Orascom’un kurucusu iş insanı Naguib Sawiris’in şu sözü net: Bu hazinenin korunması, 2.000 kişinin çıkarından çok daha önemli.
Seyahatin yeni yüzü: Elektrikli araçla gezen turist

Piramitlere artık özel araçla giremiyorsun. Yerine her 5 dakikada bir geçen elektrikli otobüsler var. Ama geçiş dönemi kolay olmuyor. Bazı turistler ‘saatlerce yürüdük, araç yoktu’ diyor, bazıları ‘keşke sıcakta beklemeseydik’. Yine de ilk adımlar kolay olmaz. Ve bazen gerçek dönüşüm, birkaç adım geriden başlar.
En çarpıcı meselelerden biri ise şu: Giza'da hayvanlara yapılan kötü muamele artık göz ardı edilemiyor.
PETA’nın yaptığı son araştırmalara göre; dövülen, aç bırakılan, yorgunluktan ölen atlar ve develer hala var. Kimi çölde terk edilmiş, kimi kapının önüne yığılmış. Giza artık bu manzaralarla anılmak istemiyor. Ve bu değişimin en önemli adımı hayvan turlarını sonlandırmak.
Piramitlerin sessizliği dönüşüyor mu?
Giza'nın yeniden yazılan hikayesi, bize şunu hatırlatıyor: Tarihi eserleri korumak sadece taşlarını değil, anlamını da korumaktır.
Ziyaretçinin rahatlığı kadar yerelin huzuru, anı yaşamak kadar hayvanların yaşaması, manzara kadar yönetim de önemli.

Belki Giza’ya gitmeden önce bu soruyu sormalıyız: Sadece görmek mi istiyorsun, yoksa gerçekten anlamak mı?