Adanın en gerçek lezzeti: Antep Kuzu Lahmacun
Büyükada’ya her gelişimde aynı şeyi hissediyorum: Manzara güzel, rüzgar iyi esiyor, sokaklar hala nostaljik… ama masaya oturunca heves kırılıyor. Adada iyi yemek bulmak hala zor. Üzgünüm ama çoğu yer ya turistin gözünü boyamaya oynuyor ya da "deniz var nasıl olsa, ne verirsek yerler" rahatlığında. Fiyatlar şişmiş, tatlar vasat. O yüzden bu yazının konusu bir istisna.
Birkaç hafta önce, tesadüfen rastladım: “Antep Kuzu Lahmacun” yazan o tabelaya. Kafamda hemen bir soru: Gerçekten ‘Antep’ mi? Yoksa sadece ismi mi güzel?
İşte tam burada şaşırttı.
İlk lokmada anladım: Bu mekan, diğerlerinden değil. Lahmacun ince, çıtır, ama öyle kuru kuru değil. Yağını koyarken eli korkmamış, et karışımı dengeli. Salçası Antep usulü, kuzu eti ise hakiki. Hani öyle sinirli, kokulu değil; ustaca hazırlanmış, terbiyesi yerinde. Yanına gelen acılı ezme ve yeşillikler de görevini biliyor. Kimse şov yapmaya çalışmamış. Malzeme kalitesiyle, teknikle, özveriyle konuşuyorlar.
Ve fiyat? Ada standartlarının çok altında. O yüzden zaten “Nihayet!” dedim. Büyükada’da, gerçekten düzgün, gerçekten lezzetli ve gerçekten hakkını veren bir yer bulmak benim için küçük bir mucize gibi.
Menüde sadece lahmacun yok bu arada. Tepsi kebabı da dillere destan... Ama kalbimi çalan, o fırından çıkan, buram buram kuzulu lahmacun oldu. Adanın ortasında bir lahmacun için tekrar vapura binilir mi? Evet, binilir.
Bence bu yaz Büyükada’ya gelen herkesin bir uğraması gereken durak var artık. Hem şehirli hem sahici. Hem uygun fiyatlı hem çok iyi.
Antep Kuzu Lahmacun.
Adada iyi yemek arayanların yeni cevabı!