Avrupa’da satışı apar topar yasaklandı: TPO içeren ürünler raflardan toplatılıyor

Avrupa Birliği, kozmetik ürünlerde kullanılan ve jel ojelerin sertleşmesini sağlayan TPO (trimetilbenzoyl difenilfosfin oksit) adlı kimyasalı yasakladı. Gerekçe: doğurganlık üzerindeki potansiyel zararlar.

TPO nedir, neden kullanılıyordu?

TPO, genellikle jel ojelerde kullanılan bir “fotobaşlatıcı” kimyasal. UV ışığı altında jel ojelerin hızla kurumasını ve uzun süre dayanıklı kalmasını sağlıyor. Ancak yapılan bilimsel araştırmalarda, özellikle hayvan deneylerinde doğurganlık sistemi üzerinde toksik etkiler oluşturduğu belirlendi.

Avrupa'da raflardan toplatılıyor

Avrupa Komisyonu, ihtiyati tedbir ilkesi kapsamında bu kimyasalın tüm kozmetik ürünlerde kullanımını yasakladı. Karar yalnızca AB ile sınırlı kalmadı; Norveç ve İsviçre gibi AB mevzuatına uyum sağlayan ülkelerde de yürürlüğe girdi.

Bu kapsamda, TPO içeren kozmetik ürünlerin satışı durduruldu ve tırnak salonları ve perakende mağazaları, ellerindeki mevcut stokları imha etmekle yükümlü hale geldi. Öte yandan üreticiler, TPO içermeyen alternatif formülasyonlar geliştirmek için çalışmalara hız verdi.

ABD’de hâlâ serbest

Öte yandan, ABD'de TPO’ya yönelik herhangi bir yasal düzenleme bulunmuyor. Bu da TPO’yu, Avrupa’da yasaklanmış ancak ABD’de hâlâ kullanılan tartışmalı maddeler listesine ekliyor. Bu listede daha önce, BHA (bütillenmiş hidroksi anisol), BHT (bütillenmiş hidroksi toluen) gibi maddeler de yer almıştı.

Avrupa pazarına ihracat yapan ya da AB kozmetik regülasyonlarını takip eden Amerikan markaları, formül değişikliğine gitmek zorunda kalabilir.

Kozmetik sektörü yeni alternatifler arıyor

Yasak kararı, kozmetik sektörünü TPO’ya alternatif maddeler üzerinde yoğun çalışmaya itti. Uzmanlar, aynı etkiyi sağlayan ancak sağlığa daha az zararlı yeni fotobaşlatıcı bileşenlerin kısa sürede sektöre sunulacağını belirtiyor.

Güvenli kozmetik dönemi başlıyor

Tüketici sağlığını önceleyen bu karar, aynı zamanda temiz içerikli kozmetik talebinin artmasına da neden olacak. Avrupa’daki bu adımın, küresel kozmetik regülasyonlarını etkilemesi ve ABD gibi pazarlarda da benzer yasaklara zemin hazırlaması bekleniyor.