Sınanmanın sessizliği

Sınanmanın sessizliği

İnsan, başkasının acısına daima kelimeler bulur; teselli eder, anlatır, yorumlar. Ama kendi acısının ortasında, kelimeler bir bir boğazına dizilir. Sınanmamış acılar üzerine büyük cümleler kurarız; sınandığımızda ise sessizlikten başka bir dil tanımayız. Belki de bu yüzden en derin acılar dilsizdir. Çığlık atmaz, haykırmaz, sadece insanın içinde yankılanır. Bülbül gibi şakıyan diller, ateşe dokunmamış ellerindir. Oysa ateş, değdiği yeri yakmakla kalmaz, insanın sesini de alır. Sessizlik bazen bir sabır, bazen de kabulün en ağır hâlidir. Konuşmamak, katlanmanın en derin biçimi olur. İnsan sınandıkça öğrenir ki acının en gerçek hali, kelimesiz olandır; orada gözyaşı bile sessizdir. Ve belki de bu sessizlik, en gür haykırıştır.