Sabahattin Ali'den inanmaya dair

Sabahattin Ali'den inanmaya dair

Bazen bir insana inanmak, dünyaya yeniden inanmak gibidir. Aldanmak ise yalnızca o kişiye değil, kendi saf yanımıza da bir darbe olur. Belki de bu yüzden, güvendiğimiz yerden kırılınca, içimizdeki en derin sükûtu bile titreten bir boşluk kalır. İnsan yine de öğrenir: İnanç, bazen yeniden filizlenmesi için uzun bir sessizliği bekler. Kimi zaman en çok inandığımız yerden eksiliriz; çünkü insan, en zayıf yanını en çok sevdiğine teslim eder. İnanmak güç ister; aldanmaksa o gücün kırılışıdır. Fakat kırılmak da son değildir. İçimizde henüz adını koyamadığımız bir direnç, bir gün yeniden ayağa kalkmamız için sessizce bekler. Ve zamanla anlarız ki, insan kalbiyle var olur; ne kadar yorulsa da, umut etmeyi terk edemez. Çünkü bazen en derin yaralar, yeniden yeşeren inancın ilk toprağı olur. Kırılan yerinden bile filizlenir insan; acısından değil, o acıyla büyüttüğü hakikatiyle.