Europa Universalis 5 duyuruldu

Paradox’un Project Caesar kod adıyla geliştirilen yeni grand strateji oyunu Europa Universalis 5 ilk bakışı ile karşınızdayız. Yaklaşık bir yıldır hayranlarla paylaşılan geliştirici günlükleri ile oyunun nasıl şekillendiğine hepimiz şahit olduk. Oyun Günlüğü olarak biz de oyunu yakından takip ediyorduk. Sürpriz bir davet ile 24 Nisan’da büyük bir çoğunuzun tanıdığı EU5 geliştirici stüdyosu Paradox Tinto’nun başındaki isim Johan ile buluştuk. Johan, bir buçuk saat boyunca yeni oyunun temel mekaniklerini anlattı, devasa haritadaki oyundan birkaç ülkeyi seçerek anekdotlar aktardı ve son kısımda soru cevap yapıldı. Ardından ise yeni oyunu deneyimlememiz için iki haftalık bir süre tanındı. 8 Mayıs bizim için de hikayenin başlangıcı. Gelin şimdi Europa Universalis 5 neler vadediyor, bir önceki oyunla farkı nedir detaylara bakalım.
Paradox Tinto tarafından geliştirilen ve Paradox tarafından da yayımlanacak Europa Universalis 5, yeni nesil bir strateji oyunu olarak serinin diğer oyunlarından benzer yanlarının olmasıyla birlikte birçok noktada ayrışıyor. Geliştirici ekip oyunun grand strateji oyuncularını hedeflediğini birçok noktada temel kitlenin düşünüldüğünü söyledi. Oyun arayüzü ve temel tasarımı da Hearts of Iron 4 gibi bir savaş oyunu veya Crusader Kings 3 gibi karakter odaklı bir dram değil. Elbette EU5’te savaşlar, hanedan yönetimi diğer oyunlara benziyor. Ancak çok başka bir EU deneyimi yaşayacağımızı söyleyebilirim.
İlk bakışta anlatacaklarım ortalama 100 yıllık bir dönemi kapsıyor. Bu noktada temel mekanikler ve oyunun neler vadettiğini yakından görme imkanımız oldu. Aslında ben ilk 300 yılla yakın dönemi deneyimledim ancak inceleme ambargosundan ve geliştirilme aşamasından dolayı ilk yüzyıl sonrasından bahsetmemiz ve göstermemiz kapsam dışında. Oyunun da 500 yıllık bir dönemde geçtiğini söyleyelim.

Europa Universalis 5 geliştirilmeye devam ediyor. Çok fazla detay vermesem de oyun ortası ve sonu için çalışmaların devam ettiğini ifade edebilirim. Deneyimlediğimiz oyunun devam eden bir çalışmanın ön izlemesi olduğu ve lansman için bir süre daha bekleyeceğimizi söylediler. Bitmemiş ve cilalanmamış bir oyun için de teknik anlamda bir eleştirilerde bulunmak doğru değil. Erken aşamada Europa Universalis 5 neler vadediyor buna bakalım.

EU5 ile EU4 arasındaki önemli farklar
Europa Universalis 5 serinin bir devam oyunu olarak temelde benzerlik gösterse de EU4’ten ayrıştığı birçok nokta var. Oyunun girişi ve ayarlamalar hakkında detaylı bilgi veremiyorum. Ancak fetih, tarım, ticaret, keşif konusunda bazı ülkeler öne çıkarılarak önerilen devletler sıralanmış. Burada gözlerim elbette Osmanlı’yı aradı. Beylik dönemindeki Osmanlı ile oyuna giriş yaptım. EU4’te birkaç adımda Bizans’ı alt edecek hamleleri başlatıyordum. Ancak burada hem tarih daha erken (1337) hem de halletmemiz gereken bazı noktalar var. Şunu söylemem gerekiyor ki zaten fragmanda da gördüğünüz gibi Osmanlı oyunun merkezinde yer alıyor. Ve bu durum bizi oldukça heyecanlandırıyor.
Öncelikle nüfus oyunun temelini oluşturuyor. Eyalet bazlı değil de illere dağılan daha gerçekçi bir nüfus yapısı bizi karşılıyor. Victoria 3 ve Imperator: Rome’a benziyor. Ancak kültür, din ve sınıf açısında farklar var. Nüfusu beslemek çok önemli. Sadık ve mutlu tutmak için siyasi hamlelerinizi doğru yapmamız gerekiyor. Uzun zamandır EU4 oynamıyorum ancak temel oynanışı hatırlıyordum, EU5’te ateşkesi bozarak komşuya tekrar savaş açınca istikrar yerle bir oldu. Basit bir hata ülkemin sonunu getirdi. Hem ülkede iç isyan başladı hem de Bizans öncülüğünde koalisyondan saldırı aldım. Dinamik bir harita mevcut. Oyunda Osmanlı’nın doğuşu özel bir olay ile bize anlatılıyor. Anadolu tam bir keşmekeş.
Dünya haritası devasa boyutta. Her bölge için özenle çalıştıklarını gözlemledim. Çok fazla detay var, notlarım var ve öne çıkan noktaları aktarmaya devam ediyorum.
Politika kaydıraçlarının (Toplumsal değer) geri döndüğünü eğer günlükleri takip ediyorsanız biliyorsunuz. Ancak bu noktada büyük bir değişim söz konusu. Bu mekanik EU5’te toplumsal değerlere dönüşmüş durumda. Kabine üyelerimiz ve yaptığımız her eylemde bu kaydıraçların dönüşümünü izliyoruz. Burada gelenek ile modern arasında büyük bir ayrım var. Aynı zamanda hem toplumsal, hem dini, hem askeri hem de ekonomik yaklaşımlar ortaya çıkıyor.

Europa Universalis 5’teki otomasyon sistemi ile (bence daha çok yeni oyuncular düşünülmüş) oyundaki bazı kısımları bilgisayara devredebiliyoruz. Çok işime yaradığını söylemeliyim. Ekonomi konusunda yolları inşa ettikten sonra çok müdahale etmeden bilgisayara devrettim. Bazı eyaletlerdeki gıda sorunu için müdahil oldum ancak otomasyon çok kullanışlı. Oynanış deneyimime oyundan keyif almama bu noktada büyük etkisi oldu. Ekonomiyi yapay zekaya devrettikten sonra diplomasi ve askeri konularla ilgilenmek daha iyi oldu. Elbette bu noktada genel bir ayar yok. Tek tek yapay zekanın neyi yönetmesini istiyorsanız o konuda destek oluyor.
Yeni oyunumuzda artık tüccarlar yok. Bunun yerine pazar yönetimleri çok daha etkin bir şekilde işliyor. Yine otomasyon sistemini burada da aktif edebilirsiniz. Alım satım işlemleri de yapıyor. Kaynaklarınız yeterliyle ithal ürün almanıza da gerek kalmıyor. Doğru yatırımları yapmak ve acele etmemek gerekiyor. Kaynaklardan bahsetmişken kaynak yönetiminin de önemli olduğunu söylemeliyim. Mesela yol yapacağız ancak kaynaklarımız yetersiz. Pazarımızdan kaynak alıyoruz, eğer orada da yeterli orada yoksa üretim duruyor. Her bina ve üretim tesisi belli kaynaklara ihtiyaç duyuyor.
Mevcut pazarların yanında dilerseniz eğer gücünüz yeterse siz de yeni bir pazar oluşturabilirsiniz.

EU5 tam bir derya deniz!
Paradox oyunlarını takip edenler bilir. Oyun, tam bir derya deniz… Uzaktan bakınca sizi korkutsa da alışmaya başlayınca zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyoruz. Her ülke, coğrafya farklı bir deneyim sunuyor. Oynanış süremin çoğu Osmanlı ile oldu. Ardından Macaristan, Portekiz, Japonya, Kilwa, Çağatay Hanlığı ve Cahokia ile de oynadım.
Amerikan yerlisi Cahokia’lar ile sıfırdan başlangıç yapmak harikaydı. Öncelikle hanedanımı büyütmem gerekiyor. 38 yaşındaki liderimiz iki kardeşiyle yaşıyor. Abitibi insanlarından 22 yaşındaki savaşçı Kiiwedin ile Kraliyet Evliliği düzenliyoruz. Bu bize 10 prestij kazandırırken onlara 9 kazandırıyor. CK3’teki gibi nişan falan yok. Direk eğer uygun bir evlilikse gerçekleşiyor.

EU5’te bir ülkenin hükümetinin en belirleyici kısımlarından biri Estates mekaniğidir. Öncelikle her ülkede estate’lerin değiştiğini söylemeliyim. Cahokia’larda üç tane varken Osmanlı’da altıya çıkıyor.
Bu, nüfus ve estates arasında tam bir bağlantı ile oyunun temel kısımlarından biri oluşturuyor. Estates’i memnun tutarken güçlerini düşük tutmak, oyun döngüsünün önemli bir parçası. Bu oyunda Estates de aktif varlıklar ve yeterli güce sahip olurlarsa kendi başlarına işler yapacaklardır. Her an tetikte olmak gerekiyor. Öğreniyoruz! 🙂
Ülkeniz ne kadar büyük olursa o kadar çok avantaj ve tehlike de sizi bekliyor. Toplumu idare ettiğimiz bu kısımda reformlara da yer verilmiş. Reformlarda hükümdarlığınızın etkisi ile artıyor. Şu anda Cahokia olarak tek bir reform mevcuttu.
Kabine konusunda EU5 beni sevindirdi. Burada olabildiğince özgür hareket edebiliyoruz. Önce karakteri seçiyoruz. Bir aile üyeniz de olabilir. Ardından ise ona bir iş veriyoruz. Mesele sen git şurada kültürel dönüşüm yap, bölgenin gelişimini hızlandır, kontrolü artır gibi.