Yine bir gün yapayalnız kaldığımızda: Eldeki kartların bazısı IDEF'te açıldı

Eldeki kartların bazısı IDEF'te açıldı
Eldeki kartların bazısı IDEF'te açıldı

Vahşî soykırım güçleriyle hesaplaşma günü yaklaşırken Türkiye, elindeki kartların yalnızca bir kısmını IDEF-2025 savunma fuarında açık etti.

İstanbul'da bu yıl 17.'si düzenlenen savunma sanayii fuarı IDEF, Türk silah endüstrisinin yeni bir güç gösterisine sahne oldu. Fuarda en etkileyici açıklamalardan birine imza atan ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol'un sözleriyle başlayalım:

"Burası uluslararası bir fuar. Biz de işbirliğine ve ittifaklara inanıyoruz. Ama bir gün yapayalnız kaldığımızda da dimdik ayakta durabilecek şekilde yatırımlarımıza devam ediyoruz. Yolumuzda yürümeyi sürdüreceğimizi, milletimizin emanetine sahip çıkacağımızı buradan bir kez daha ilan etmek isterim."

Bebek katilleriyle savaşırken yapayalnız kalması mukadder görünen Türk ordusu, muharebe esnasında devreye sokacağı kartlardan bazılarını dünyaya duyurdu. ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıllardır etkin bir şekilde kullandığı elektronik harp sistemi KORAL'ın menzili uzatılmış yeni modeli KORAL-200'ü tanıttı.

Tüm platformlar birbiriyle haberleşiyor

ASELSAN, millî hava-hava füzelerini hava savunma göreviyle yerden ateşleyen GÖKTAN lançerini ilk kez IDEF'te duyururken, düşman dron ve mini-İHA'larının yakın mesafedeyken çiplerini yakmak suretiyle düşmelerini sağlayan mikrodalga enerji silahı EJDERHA'yı da dünyaya ilan etti.

Alçak irtifadaki tehditlere karşı hem otomatik top hem de hava savunma füzesi kullanan GÜRZ'ü insansız hale getirerek sistemi paletli İKA'ya monte edilirken, Çelik Kubbe'nin bütün unsurlarını tek bir ağdan birbirine bağlayan TURAN aygıtı da yine ASELSAN'ın tanıttığı ürünler arasında yerini aldı.

IDEF 2025 - Tayfun füzesi.
IDEF 2025 - Tayfun füzesi.

"Bir uçağın radarıyla başka bir uçaktaki füzenin ateşlenmesini ya da bir geminin radarıyla başka bir geminin hava savunma sisteminin devreye alınmasını sağlayan T-LINK sistemini millî olarak geliştirdik" diyen ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, seri üretime giren T-Link ile birlikte dünyanın en ileri elektro-optik kamerası ASELFLIR-500'ün bir üst modeli olan ASELFLIR-600'ün AKINCI TİHA ile kullanıma girdiğini açıkladı. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, yeni kameranın dünyadaki muadillerine göre en az 2 kat daha iyi olduğunu kaydetti.

Kameranın bir önceki modeli ASELFLIR-500, bir düşman tankını 80 km'den tespit edip 20 km'den lazerle hedef işaretlemesi yapabiliyordu. 'Havadaki teleskop' diye nitelenen AF-600'de bu kapasite daha da geliştirildi.

Tayfun, Gökbora, Akata, 300 Er...

IDEF'in yıldızlarından biri de ROKETSAN oldu. Bölgesel ölçekte sarsıntı oluşturan TAYFUN füzesinin Blok-4'ü törenle görücüye çıktı. ROKETSAN, menzili 1000 kilometrenin üzerindeki bu dev füzeyle önemli bir gövde gösterisine imza attı. 7 tonun üzerinde ağırlığıyla dikkat çeken TAYFUN Blok-4, hipersonik hızı sayesinde düşman hava savunma sistemlerine yakalanmadan tahribat oluşturacak. 180 kilometre menzilli hava-hava füzesi GÖKBORA ise IDEF'in gerçek sürprizi oldu. ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, katı yakıtlı Ramjet motorlu bu füzenin Millî Muharip Uçak KAAN ve insansız uçak KIZILELMA'nın dahili istasyonlarından fırlatılacağını açıkladı.

ATMACA gemisavar füzesini denizaltıdan fırlatmaya imkân tanıyan kapsülün adı AKATA olurken, bu güdümlü merminin su yüzeyinde en az 250 kilometre mesafe kat ettiği kesinleşti.

ROKETSAN ayrıca karadan karaya topçu füzesinden hava mühimmatına dönüştürülen aerobalistik mühimmat ailesinin son üyesi '300 ER'yi de tanıttı. TRG300 KAPLAN füzesinin havadan atılabilir versiyonu olan 300 ER, savaş uçakları ve AKINCI gibi SİHA'lardan atılacak. Füzenin bırakıldığı irtifaya göre değişmekle birlikte 500 kilometre civarında menzili bulunuyor. Bu özelliği onu, dünyanın en etkili aerobalistik füzelerinden biri haline getiriyor.

Birbirinden farklı özelliklere sahip onlarca sistem, sensör, mühimmat, füze ve platform, bu ülkenin iyiliğini isteyen milyonlara bir kez daha gurur yaşattı.

  • İsrail hangarlarını HAYALET'le yakacağız
  • NEB Nüfuz Edici Bomba - HAYALET - MSB - 1
  • "İsrail pis işleri bizim adımıza hallediyor" diyerek ikonik bir itirafta bulunan Alman Başbakanı Friedrich Merz, Yahudi'nin Yahudi'den ibaret olmadığını bir kez daha açık etti. Müslüman Türkler için Batı'nın vahşî köpeğiyle büyük bir savaş kaçınılmaz görünüyor. Belki de bu yüzden, Türk ordusunun caydırıcı kabiliyetleri İstanbul'daki savunma fuarında her zamankinden daha açık ifadelerle duyuruldu.
  • Millî Savunma Bakanlığı (MSB) Ar-Ge imzalı Nüfuz Edici Bomba (NEB), sıradışı kabiliyetleriyle caydırıcı etki üreten savaş aygıtlarından biri durumunda. NEB'in özelliklerini açıklayan MSB, "F-35'leri sakladığınız hiçbir hangar güvenli değildir" mesajı veriyor.
  • MSB Ar-Ge Merkezi Amiri Nilüfer Kuzulu, TSK envanterindeki standart NEB'lerin güçlendirilmiş betonu yaklaşık 1,8 metre delebildiğini, oysa MSB'nin 12 yıldır geliştirmekte olduğu 'HAYALET' adı verilen NEB'in neleri başardığını şu ifadelerle anlatıyor:
  • "C50 betonlarla 22 milimetre nervürlü çelikle örülmüş beton bloklara karşı atış yaptık. Ürettiğimiz NEB hedefi 7 metre deldi. Daha sonra da asıl çekirdek kısmı arka taraftaki 1,5 tonluk betonları da aştı ve ürün dışarı çıkıp kum havuzuna kadar ulaştı. Ki bu son derece zorlu bir iş.
  • Daha sonra ürünü uçakta denemeye karar verdik. Beklentimiz 80-90 metre aralığında bir kayalık alanı delip geçmesiydi. Uçuş testlerinin ardından atış testini de gerçekleştirdik. Bu testte ürünümüz kayalık alanda yaklaşık 90 metre ilerledi ve kayalıkların arka tarafını dahi parçaladı.
  • Normalde testler C35 betonlar üzerinde yapılır ancak biz C50 beton bloklar kullandık. C50 tipi beton viyadük, köprü, stratejik noktalar ve nükleer tesisler gibi son derece hassas alanlar için tercih edilir. Kalifikasyonu tamamlanmış, sertifiye edilmiş, NATO standartlarında tüm testleri başarıyla tamamlamış bir üründen bahsediyoruz."
  • Bu bilgiler MSB NEB'in, ABD ordusunun İran'daki nükleer tesisleri vurmak için kullandığı GBU-57 kadar etki üretebildiğini ortaya koyuyor. Amerikalılar 13,5 tonluk GBU-57 ile toprağın altında azamî 80 metre delik açabiliyor. MSB, yaklaşık 1 ton ağırlıktaki NEB HAYALET ile kayalık bölgeyi 90 metre delip mühimmatı içeride patlattı.


  • Jet motorlu top mermisi!
  • Ramjet motorlu 155 mm top mermisi.
  • Amerikan, Alman, Norveçli ve Hint firmaların son birkaç yıldır üzerinde çalıştığı şok mühimmata Türk ordusunun sahip olduğu ortaya çıktı. Millî Savunma Bakanlığı Ar-Ge Merkezi, yakın gelecekte harp meydanında fırtınalar estirecek merminin tanıtımını IDEF 2025 fuarında yaptı. Bu, 20-40 kilometre menzilli 155 mm'lik klasik obüs mermisini 130 km mesafeye süpersonik hızda gönderen bir teknoloji... Zira top mermisi artık jet motorundan güç alıyor.
  • FIRTINA, YAVUZ, GÜRHAN, ARPAN gibi obüslerin namlusundan çıktıktan sonra katı yakıtlı Ramjet motorunu ateşleyen mühimmat, süpersonik süratini koruyarak hedefine doğru ilerleyip 130 kilometre uzaktaki düşman unsurunu ateş altına alabiliyor.
  • Motora giren havayı sıkıştırmak için merminin ileri hareketini kullanan Ramjet tahrik sistemi, basınç yüklü havayı yakıtla karıştırıp ateşleyerek itme kuvveti oluşturuyor. Top mermisini önleyebilecek bir hava savunma sistemi henüz icat edilmediği için ramjetli mühimmatın menzilindeki artış, yakın gelecekte devrim niteliğinde sonuçlar doğurabilir. Üstelik merminin nerede patlayacağına önceden karar vermeyi sağlayan ASELSAN ASAF155 MOFA ile MKE MOD184 adlı topçu tapaları ramjet teknolojisini düşman açısından daha da ölümcül hale getiriyor.

Ramjet motorlu 155 mm top mermisi.

  • Kürecik'ten NATO'ya, NATO'dan CENTCOM'a, oradan Tel Aviv'e
  • Türkiye'nin IDEF'te sergilediği TAYFUN Blok-4 balistik füzesi, İsrail'deki Yahudiler tarafından dikkatle izleniyor. Tel Aviv medyası, sıkı Türkiye takibiyle Atina'yı aratmaz hale geldi. Kanal 14 televizyonunda TAYFUN'un gerçek bir tehdit olduğuna dikkat çektiği esnada muhtemel bir Türkiye-İsrail savaşından bahsederken stüdyodakilerle beraber sık sık 'Tanrı korusun' diyen İstanbul doğumlu Yahudi akademisyen Hay Eytan Cohen Yanarocak, Malatya'da konuşlu sözde 'NATO radarı' Kürecik'in aslında kime hizmet ettiğini net ifadelerle anlatıverdi:
  • "Türkiye'yi NATO'dan çıkarmak mümkün değil. Hem böyle bir mekanizma yok hem de Batı'nın bunu yapmak istediğinden emin değilim. Bunun olması halinde Türkiye'yi doğrudan Rusya ve Çin'in kucağına itmiş olurlar. Bu bakımdan Türkiye çok stratejik bir yerde duruyor. Üretim yapıyor, İran'la sınırı var; mesela İran'la olan son savaşımızda Türkiye'nin güneydoğusunda, Kürecik bölgesinde NATO'nun çok gelişmiş bir sistemi var. Bu sistemin tüm verileri CENTCOM'a (Amerikan Merkez Komutanlığı) gidiyor, CENTCOM'dan nereye gidiyor? Kendin tahmin edebilirsin, muhtemelen Tel Aviv'e... Öyleyse niçin böyle bir varlığı kaybedelim?"