Somali'ye israil radarı: BAE'nin RSF Modeli Somali'de mi kuruluyor?

BAE'nin RSF Modeli Somali'de mi kuruluyor?
BAE'nin RSF Modeli Somali'de mi kuruluyor?

Puntland’da inşa edilmekte olan yapının, Sudan’daki RSF modeline son derece benzediği görülüyor. BAE ve İsrail'in iktisâdî, askerî ve lojistik desteğiyle şekillenen bu yeni yapı, Somali’de yeni bir kriz dinamiği oluşturuyor. Eğer Somali Federal Hükümeti bu süreci zamanında durdurmazsa, Puntland gelecekte Somali için bir ikinci RSF vakası haline gelebilir: Dış güçler tarafından yönlendirilen, kendi ajandası olan ve merkezi hükümete rakip bir paramiliter oluşum. Bu yalnızca Somali’nin iç istikrarını değil, tüm bölgenin güvenlik dengesini tehdit eden bir gelişme olacaktır.

Son dönemde Somali'nin kuzeyinde yer alan Puntland bölgesi, dış güçlerin yeni vekil savaşları için bir merkez haline getirilmeye çalışılıyor. Ortaya çıkan uydu görüntüleri, saha raporları ve bölge kaynaklarının ifadeleri, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve israilin, Sudan’daki Rapid Support Forces (RSF) modeline benzer bir yapıyı Puntland’da kurma çabasında olduklarını gösteriyor. Bu yeni yapılanmada öne çıkan isimler arasında Puntland Başkanı Said Abdullahi Deni, kardeşi Hassan Deni ve PMPF (Puntland Maritime Police Force) Komutanı Abdirabi A. Mohamed bulunuyor.

Sudan’daki RSF, Hamdan Dagalo (Hemedti) önderliğinde, BAE ve israil desteğiyle büyüyerek devlet içinde devlet haline gelmişti. RSF'nin finansal omurgası, altın ticareti ve Dubai'deki para aklama ağları üzerinden kuruldu. Operasyonel destek ise israil yapımı askeri teknolojiler ve BAE'nin silah sevkiyatlarıyla sağlandı. Bu süreçte Algoney Dagalo gibi figürler, RSF’nin finans yönetimini üstlendi.

Bugün aynı şablonun, Somali’de Puntland üzerinden yeniden uygulanmaya çalışıldığı görülüyor. Puntland’ın liderliği ile BAE ve İsrail arasında doğrudan bir askeri, mali ve lojistik ağ kurulmuş durumda.

İsrail radarları Yemen’in tam karşısında

Açık kaynaklardan veri toplayan sosyal medya hesaplarının dikkatine takılan bilgilere göre İsrail yapımı radarlar Somali’nin kuzeyinde, Yemen’in tam karşısında yer alan Bosaso’da faaliyete alındı. BAE'nin radar kurulumunun zamanlaması dikkat çekiyor. Bölge kaynaklarına göre, RSF'nin Hartum'un büyük bölümünü kaybetmesinin hemen ardından, mart ayı başında Bosaso’da radar sistemi kurulumu gerçekleştirildi. Radarın temel amacı, Husiler tarafından Bosaso’ya yönelik düzenlenebilecek drone veya füze saldırılarına karşı erken uyarı sağlamaktı.

Öte yandan farklı kaynaklar, Somali’nin kuzeyindeki Bosaso Havalimanı'nın BAE tarafından aktif bir askeri lojistik üssü olarak kullanıldığını bildiriyor. Bu kaynaklara göre RSF için günlük askeri sevkiyatlar yapılıyor ve zaman zaman aynı gün içerisinde beşten fazla büyük kargo uçağı havalimanına iniş yaparak askeri malzeme taşıyor. Bu durum yalnızca bölgenin güvenlik dengelerini değil, aynı zamanda Somali'nin genel güvenlik yapısını da derinden etkileyebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Puntland’da paralel yapılanma

Said Abdullahi Deni’nin kardeşi Hassan Deni, bu ağın para yöneticisi olarak öne çıkıyor. BAE ile gizli anlaşmalar yürüttüğü ve Bosaso’ya israil yapımı radar sisteminin yerleştirilmesini koordine ettiği bildiriliyor. Ayrıca, Hassan Deni'nin BAE’den yaklaşık 50 milyon dolarlık bir nakit anlaşmayla ayrıldığı ve bu fonların Deni’nin siyâsî ve askerî projelerinde kullanıldığı iddia ediliyor.

PMPF ve QRF (Quick Reaction Force) gibi askeri yapılar, bu plana hizmet etmek üzere yeniden organize ediliyor. PMPF Komutanı Abdirabi A. Mohamed, aynı zamanda Said Deni'nin kuzeni. Kendisi, BAE üzerinden gelen Kolombiyalı paralı askerlerin Bosaso’ya girişini ve ardından Sudan’a sevk edilmesini organize ediyor. Ayrıca, radar ve füze sistemlerinin kurulumu ve operasyonel yönetiminden sorumlu.

Bu gelişmeler, Puntland'ı Somali'nin kuzeyinde BAE ve israil destekli bir paramiliter merkez haline getirme planının aktif bir parçası yapıyor.

Puntland Başkanı Said Abdullahi Deni.
Puntland Başkanı Said Abdullahi Deni.

Bölgesel tehlike: Yemen ve ötesi

Puntland'a konuşlandırılan israil yapımı radar sistemleri, Somali'nin Yemen’deki Husiler için doğrudan bir hedef haline gelmesine neden olabilir. Eğer Husiler, Bosaso'daki askeri altyapının kendilerine yönelik tehdit oluşturduğuna kanaat getirirse, Somali topraklarına yönelik drone ve füze saldırıları artabilir. Bu durum, Somali’yi zaten mevcut olan iç güvenlik krizinin üzerine yeni bir dış tehdit ile karşı karşıya bırakacaktır.

Ayrıca Somali'nin doğrudan bölgesel vekil savaşlarının bir parçası haline gelmesi, uluslararası arenada Somali’nin tarafsızlık ilkesini zedeleyebilir ve hâlihazırda Eş Şebab ile mücadele içerisindeki ülkenin daha geniş çaplı çatışmalara sürüklenmesine yol açabilir.

Deni’nin siyasi hedefleri

Bu gelişmelerin merkezinde, 2026’da yapılması planlanan Somali başkanlık seçimleri bulunuyor. Deni, Puntland’daki güç yapısını ve BAE desteğini kullanarak ulusal çapta bir adaylık yürütmeyi hedefliyor. Bu amaçla kendi bölgesinde tam kontrol sağlamak ve BAE-İsrail destekli bir askeri-iktisâdî altyapı ile pazarlık gücünü artırmak istiyor.

Ancak bu plan yalnızca Somali’nin federal yapısını zayıflatmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkeyi dış aktörlerin çıkar çatışmalarının içine daha da derinlemesine çekecektir.

Yeni RSF büyümeden durdurulmalı

Puntland’a konuşlandırılan israil yapımı radar sistemleri, Somali’nin Yemen’deki Husiler için doğrudan bir hedef haline gelmesine neden olabilir. Eğer Husiler, Bosaso’daki askeri altyapının kendilerine yönelik tehdit oluşturduğuna kanaat getirirse, Somali topraklarına yönelik drone ve füze saldırıları artabilir. Bu durum, Somali’yi zaten mevcut olan iç güvenlik krizinin üzerine yeni bir dış tehdit ile karşı karşıya bırakacaktır.
Puntland’a konuşlandırılan israil yapımı radar sistemleri, Somali’nin Yemen’deki Husiler için doğrudan bir hedef haline gelmesine neden olabilir. Eğer Husiler, Bosaso’daki askeri altyapının kendilerine yönelik tehdit oluşturduğuna kanaat getirirse, Somali topraklarına yönelik drone ve füze saldırıları artabilir. Bu durum, Somali’yi zaten mevcut olan iç güvenlik krizinin üzerine yeni bir dış tehdit ile karşı karşıya bırakacaktır.

Elde edilen bilgiler ışığında, Puntland’da inşa edilmekte olan yapının, Sudan’daki RSF modeline son derece benzediği görülüyor. BAE ve İsrail'in finansal, askeri ve lojistik desteğiyle şekillenen bu yeni yapı, Somali’de yeni bir kriz dinamiği oluşturuyor.

Eğer Somali Federal Hükümeti bu süreci zamanında durdurmazsa, Puntland gelecekte Somali için bir ikinci RSF vakası haline gelebilir: Dış güçler tarafından yönlendirilen, kendi ajandası olan ve merkezi hükümete rakip bir paramiliter oluşum.

Bu yalnızca Somali’nin iç istikrarını değil, tüm bölgenin güvenlik dengesini tehdit eden bir gelişme olacaktır.