Azerbaycan-Rusya ilişkileri nasıl kırılma noktasına geldi?

Ermenistan’ın Azerbaycan’la barış anlaşması imzalama isteği, Türkiye ile ilişkilerini normalleştirme çabaları ve Zengezur koridorunun açılması konusunda istekli davranması şüphesiz Rusya’yı tedirgin ediyor. Ermenistan ve Azerbaycan’ın Rusya’yı masaya oturtmadan direkt kendi aralarında görüşmeleri ve genel olarak barış anlaşması imzalamaları, Rusya’nın bölgede kalma bahanelerini ortadan kaldırıyor.
Rusya’nın Yekaterinburg şehrinde Rus güvenlik güçleri tarafından iki Azerbaycanlının öldürülmesi, Moskova ve Bakü arasındaki ilişkilerde eşi benzeri görülmemiş bir krize yol açtı. Ancak krizin tek nedeninin öldürülen iki Azerbaycanlının olmadığını, biriken bir takım anlaşmazlıkların ilişkileri “patlama” noktasına getirdiği konusunda herkes hemfikir.
Karşılıklı suçlamalar ve tutuklamalar

Yekaterinburg’daki cinayetin hemen ardından Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın ülkedeki Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Pyotr Volokov'u çağırarak olaya "şiddetli" tepki gösterdi ve Rusya'yı "derhal soruşturma" başlatmaya ve "bu kabul edilemez şiddetin sorumlularını derhal adâlete teslim etmeye" çağırdı.
Rusya’ya verilen notanın hemen akabinde Azerbaycan-Rusya Parlamentolararası İşbirliği Komisyonu heyeti Moskova ziyaretini iptal etti. Heyet iptalin gerekçesini, "Rus güvenlik güçlerinin Azerbaycanlılara yönelik gösterişli, hedef gözeten ve hukuka aykırı keyfi cinayet ve şiddet eylemlerini ve bu tür olayların son zamanlarda sıkça yaşanmasını" gösterdi.
Sputnik Azerbaycan ofisinde aramalar
Azerbaycan Kültür Bakanlığı, ülkedeki tüm Rus kültür etkinliklerinin iptal edildiğini duyurdu. Ayrıca Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk'un Bakü ziyaretinin de iptal edildiği ilan edildi. Azerbaycan polisi tepki olarak Rus haber ajansı Sputnik-Azerbaycan'ın Bakü'deki ofisinde arama yaparak Sputnik Azerbaycan'ın yedi çalışanını “FSB ajanı” iddiasıyla gözaltına aldı. Üstelik gözaltı süreci kamera kaydına alınarak gösterişli bir şekilde televizyonlardan servis edildi. Sputnik Azerbaycan’ın çalışanları İgor Kartavıh ve Yevgeni Belousov dolandırıcılık ve diğer suçlardan dört ay hapis cezasına çarptırıldı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı da cevap olarak, Azerbaycan'ın ülkedeki büyükelçisi Rahman Mustafayev'i çağırarak , "Bakü'nün düşmanca eylemleri, Azerbaycan tarafının ikili ilişkileri bozmaya yönelik kasıtlı adımları" nedeniyle Bakü’ye nota verdi. Bakanlık, hükümet toplantılarının iptalini, "yetkililerin kışkırtmasıyla Azerbaycan medyasında başlatılan Rusofobik kampanyayı" iddiası ve Sputnik-Azerbaycan çalışanlarının gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

Azerbaycan diaspora başkanına şiddet
Azerbaycan tarafı ise Rusya’ya tepkisinin dozunu daha da artırarak Bakü'de, İran'dan uyuşturucu kaçakçılığı ve siber suç şüphesiyle bir grup Rus vatandaşını gözaltına aldı. Azerbaycan medyasının yayınladığı görüntülerde, güvenlik güçlerinin tutukluları tek sıra halinde yürümeye zorladığı ve gözaltına alınan Rus vatandaşlarının yüzlerinde morluklar olduğu gözüküyordu. Gözaltına alınan 8 Rus vatandaşı dört ay hapis cezasına çarptırıldı. Rus medyası ise tutuklananların bilgisayar programcıları olduğunu belirtti. Rus tarafı da tutuklamalara cevap olarak Yekaterinburg'da, şehrin Azerbaycan diasporasının lideri Şahin Şihlinski’yi gözaltına aldı. Şihlinski’nin şiddete uğrayarak gözaltına alınma görüntülerini de bu sefer Ruslar yayınladılar.
Rusya’dan ılımlı mesajlar
Karşılıklı suçlamaların, geri adım atmamaların ardından ortam biraz sakinleşti. Bu dönemde Ruslardan Azerbaycan’a yönelik daha ılımlı mesajlar geldi. Rus Dışişleri Bakanlığı temsilcisi Maria Zaharova, Moskova ile Bakü arasındaki ilişkilerin "stratejik bir ittifak niteliğinde olduğunu ve elbette bundan hoşlanmayan güçler olduğunu" söyledi. Putin’in Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov ise "Rusya hiçbir zaman Azerbaycan'ı tehdit etmedi ve tehdit etmiyor" dedi.
Aliyev’den Ukrayna’ya destek mesajı

Ama 19 Temmuz’da Şuşa’de gerçekleştirilen Global Medya Forumu’nda Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in konuşması gerilen ilişkileri tekrar gündeme getirdi. Forumda Rus karşıtı Ukraynalı bir gazetecinin sorusuna cevap verirken Aliyev, Ukraynalılara hitaben “asla işgalle barışmayın” ifadesini kullandı. Aliyev forumda ayrıca Rusların vurarak düşürdüğü ve 38 kişinin can verdiği uçak kazasına ilişkin Rus yöneticileri hesap vermeye çağırdı.
"Maalesef Rusya tarafından herhangi bir resmi cevap almadık. Olayın üzerinden 7 ay geçti. Bizim için her şey açık. Ne olduğunu biliyoruz ve ispatlıyoruz. Rus yetkililer de ne olduğunu çok iyi biliyor. Komşular birbirlerine karşı böyle yapmamalı. Bizim talebimiz doğal taleptir. Suçlarını itiraf etsinler. Uçağımızı vuranlar cezalandırılsın. Mağdurların ailelerine tazminat ödensin. AZAL'ın uçağı için de tazminat ödenmelidir” diyen Cumhurbaşkanı Aliyev, bunu unutmayacaklarını belirterek uçak vurulma olayını uluslararası adâlete götüreceklerini belirtti.
Aliyev’in açıklamasından 2 gün sonra Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov ortamı biraz yatıştıracak açıklamalar yaptı. Peskov, Rusya ile Azerbaycan ilişkilerinin “çok zor dönemden” geçtiğini belirterek ilişkilerin normale döneceğini umut ettiğini söyledi.
Azerbaycan ‘eşit ilişki’ istiyor
İkinci Karabağ Savaşı sonrası Azerbaycan’ın elde ettiği galibiyet hem halkta hem de yönetimde haklı bir özgüvene sebep oldu. Sonrasında Rusya-Ukrayna savaşının başlaması, Rusya’nın cephede zorlanması, bu dönemde Azerbaycan’ın Karabağ’ın kalan bölgelerini de çok kısa sürede Ermeni işgalinden kurtarması ve “Rus Barış Gücü”nün bölgeden gönderilmesi bu özgüveni daha da pekiştirdi.
Genel olarak Ukrayna savaşından dolayı güç kaybeden ve Batı’nın yaptırımlarından dolayı zor günler geçiren Rusya, eski Sovyet ülkelerine yönelik “yıkılmadım ayaktayım” mesajını vermekten geri kalmıyor. Rus propagandacılar sürekli televizyon kanallarından “abilik” edasıyla Kazakistan’ı, Özbekistan’ı, Azerbaycan’ı tehdit etmekten geri durmuyorlar. Rusya’nın “bölgenin ağası” gibi davranması ise bu ülkeleri rahatsız ediyor.
Çin, Avrupa, ABD ve Türkiye gibi uluslararası güç odaklarıyla karşılıklı çıkara dayalı eşit ilişkiler kurmak isteyen bu ülkeler artık Rusya’nın bu eski tip “yukarıdan bakma” politikalarını kabul etmiyorlar. Bakü de uzun zamandır Moskova ile ilişkilerinin niteliğini değiştirmek, Güney Kafkasya'daki Rus etkisini azaltmak ve "yakın çevre" ülkesinden eşit bir ortak konumuna gelmek istiyor. Bakü’nün yakın ve uzak komşularıyla eşit ilişkiler kurma isteği ve çabası Moskova’da rahatsızlık oluşturuyor.
Azerbaycan taraf olmak istemiyor
Azerbaycan tam da Türkiye’nin yaptığı gibi Ukrayna işgalinden dolayı Batı’nın Rusya’ya yönelik topyekûn ekonomik ve kültürel yaptırımlarına katılmadı, hatta zaman zaman Batı’nın Rusya’ya yönelik politikalarına eleştirel çıkışlar da yaptı.
Uluslararası izolasyon ve yaptırımlarla karşı karşıya kalan Rusya için jeostratejik konumu ve siyasî tutumu nedeniyle Batı’ya tam empoze olmayan Azerbaycan şu anda çok değerli bir ortak. Aynı zamanda Rusya’ya yaptırım uygulayıp onunla direkt temas kurmaktan çekinen Avrupa için de Azerbaycan çok değerli bir müttefike dönüştü.
Dengeli siyaset, çekişmeli taraflardan birine yaslanmama duruşu Azerbaycan’ın Rusya karşısında manevra imkânlarını güçlendirdi. Tüm bunlarla birlikte Türkiye’nin Güney Kafkasya’da güçlenmesi, Azerbaycan’la askerî, siyâsî ve ekonomik işbirliğini çok yüksek seviyeye çıkarması, Bakü’nün Rusya ve İran’la politikalarında elini daha güçlü kılıyor. Azerbaycan da oluşan bu yeni düzen ve imkânları çok dikkatli şekilde kullanıyor.

Türkiye bölgede yeni uluslararası aktör
Diğer taraftan Türkiye, bölgesel barışın sağlanması ve biran önce Zengezur koridorunun açılması için Ermenistan ve Azerbaycan'ı barış anlaşması imzalamaya teşvik ediyor. Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nikol Paşinyan'ı İstanbul'da ağırladı ve her iki lider ikili ilişkilerin normalleşmesi ve Azerbaycan’la Ermenistan arasındaki barış anlaşması konusunda önemli açıklamalar yaptı.
"Eğer Ermenistan, Türkiye ile uzlaşmazsa, başka hangi alternatifler var? Türkiye gibi bir ülkeyle savaşa girmemizi söylüyorlar. Gerçekten ne hakkında konuştuklarının farkındalar mı?" diye açıklama yapan Paşinyan, Azerbaycan ve Türkiye ile yeni bir sürecin başladığının vurgusunu yaptı.
Ermenistan’ın Azerbaycan’la barış anlaşması imzalama isteği, Türkiye ile ilişkilerini normalleştirme çabaları ve Zengezur koridorunun açılması konusunda istekli davranması şüphesiz Rusya’yı tedirgin ediyor. Ermenistan ve Azerbaycan’ın Rusya’yı masaya oturtmadan direkt kendi aralarında görüşmeleri ve genel olarak barış anlaşması imzalamaları, Rusya’nın bölgede kalma bahanelerini ortadan kaldırıyor.
Uluslararası düzenin değişmesi, yeni küresel oyuncuların ortaya çıkması, Azerbaycan gibi diğer Post Sovyet ülkeleri için yeni alternatifler ortaya çıkarıyor. Eski Sovyet mantığıyla hareket eden Rusya yönetimi de eninde sonunda bölge ülkeleriyle eşit düzeyli bir ilişki kurmanın kendi çıkarlarına uygun olacağını anlayacaktır.
Abone olmak için: www.birlikte.com.tr/gercek-hay...