Deprem korkusuyla nasıl başa çıkabiliriz?

​Deprem korkusuyla nasıl başa çıkabiliriz?
​Deprem korkusuyla nasıl başa çıkabiliriz?

Türkiye bir deprem ülkesi. Bugüne dek yaşanan pek çok doğal felaket, gençlerin geleceğini de yakından etkiliyor. Yaşananlar sadece fiziksel tahribatı değil, aynı zamanda toplumun duygusal denge ve güvenini de sarsarak çeşitli zorlukları beraberinde getiriyor.

Doğal afetler, insanların yaşamlarında derin izler bırakabilir ve travmatik deneyimler, bireylerde tekrarlayan kâbuslar, kaçınma davranışları, anksiyete ve sü - rekli uyarılma durumu gibi travma sonrası stres bozukluğu belirtilerine neden olabilir. Travmatik olaylar sonrasında ilk bir ay bu tür belirtile - ri yaşamak, genellikle olayla baş etmeye çalışan insanların doğal bir iyileşme süreci olarak nite - lendirilebilir. Ancak bu belirtilerin bir aydan uzun süre devam etmesi durumunda, bir uzmana da - nışmayı gerektirebilir.

Deprem korkusu, birçok insanın doğal bir tepki - si olabilir. Depremler, dünya üzerinde sıklıkla meydana gelen doğal olaylardır ve bu olaylar insanların güvenlik duygularını sarsabilir. Ancak bu korkuya yönetilebilir bir şekilde yaklaşmak ve olası bir depreme karşı hazırlıklı olmak, ruhsal sağlığı korumak için önemlidir. Deprem korkusunun kaynaklarına baktığımız zaman iki başlıkta ele alıyoruz; geçmiş deneyimler ve bilgi eksikliği. Geçmiş deneyimler açısından baktığımızda büyük depremler yaşamış bireylerde, gelecekteki depremlerle ilgili endişe ve korkular tetiklenebilir. Bilgi eksikliği açısından ise depremler ve deprem riski hakkında yetersiz bilgi sahibi olmak, belirsizlik duygusu oluşturarak korku ve endişeyi beraberinde getirebilir.

2025 yılında verdiğimiz hizmetlerin dağılımına baktığımızda en çok destek alınan konunun psikolojik danışmanlık olduğunu gördük. Psikolojik danışmanlığın altında öne çıkan konu başlıkları arasında kaygı belirtileri, kayıp ve yas, duygu yönetimi ve zorlu yaşam olaylarının olduğunu görüyoruz.

Deprem, yas sürecini ve akut stres tepkilerini beraberinde getiren zorlayıcı bir afettir. Deprem sonrasında bir aylık süreç, “akut dönem” olarak adlandırılır ve hemen profesyonel müdahale önerilmez. Ancak mağdurlara psikolojik ilk yardım sağlanılan bu kritik süreçten sonra devam eden belirtiler için psikolojik destek önemlidir. Yaşanılan depremin ardından bir yıl geçmesine rağmen travma sonrası stres bozukluğu belirtileri ve deprem korkusuna yönelik psikolojik destek talepleri devam etmektedir. Yaşanılan doğal afetlerin çocuk, genç, yaşlı demeden herkesi derinden etkilediğini göz önünde bulundurarak, kalıcı psikolojik etkiler ve korkularla nasıl başa çıkılacağı konusunda aşağıdaki önerileri değerlendirmek yararlı olabilir.

1- Bilgi edinme ve farkındalık geliştirme Depremler ve güvenlikle ilgili doğru bilgi edinmek, gerçekçi beklentilere sahip olmanıza yardımcı olabilir.

2- Hazırlıklı olma Acil durum çantası bulundurmak ve aile ile acil durum planları yapmak, depreme karşı hazırlıklı olmanızı sağlar.

3- Duygusal destek alma Aile veya arkadaşlarla konuşmak, duygusal yükü paylaşmak ve gerektiğinde profesyonel yardım almak önemlidir.

4- Fiziksel ve zihinsel sağlığa dikkat etme Rahatlatıcı aktiviteler ve nefes egzersizleri gibi yöntemlerle fiziksel ve zihinsel sağlığınıza özen göstermek önemlidir.

5- Pratik alıştırmalar yapma Deprem anında yapılması gereken pratik alıştırmaları öğrenmek, kendinizi daha güvende hissetmenize yardımcı olabilir.

6- Güvenlik kontrolleri Evde, okulda ve iş yerinde güvenlik önlemlerini gözden geçirmek, deprem sırasında oluşabilecek hasarları en aza indirebilir.

Sonuç olarak deprem korkusu, gençler üzerinde önemli etkiler bırakabilir. Ancak bilinçli hazırlık, doğru bilgi ve psikolojik destekle bu korkuların üstesinden gelmek mümkündür. Toplumsal dayanışma ve uzman rehberliği, bireylerin duygusal sağlıklarını koruma ve felaketlere karşı dirençli bir zihin geliştirme sürecinde önemli bir rol oynar.