Marakeş'te Yves Saint Laurent’in mirasını yaşatan müze: Musée Yves Saint Laurent Marrakech

Marakeş’teki Yves Saint Laurent Müzesi, 2017 yılında, önceki yazımızda ele aldığımız Jardin Majorelle’in hemen yanında, 4.000 m²’lik bir alanda ziyaretçilere kapılarını açıyor. Fransız mimarlık ofisi Studio KO tarafından Karl Fournier ve Olivier Marty’nin liderliğinde tasarlanan bu yapı, Yves Saint Laurent’in mirasını korumayı ve sergilemeyi amaçlayan Fondation Pierre Bergé – Yves Saint Laurent tarafından destekleniyor. Müze, Yves Saint Laurent’in eserlerine adanmış 400 m²’lik kalıcı sergi alanı, geçici sergiler için bir galeri, bir araştırma kütüphanesi, bir oditoryum, bir kitapçı ve teraslı bir kafe barındırıyor.
2017 yılında kapılarını ziyaretçilerine açan, bugünkü inceleme yazımıza konu olan Marakeş'te konumlanan Yves Saint Laurent Müzesi, 3.857 m²'lik bir alanı kaplıyor. Studio KO’nun baş mimarları Karl Fournier ve Olivier Marty tarafından tasarlanan müze, mimari tasarımı ile dikkat çekiyor. Marakeş Yves Saint Laurent Müzesi’ninakustiği Theatre Projects tarafından tasarlanırken, aydınlatma sistemleri I.C.O.N tarafından uygulanıyor. Tekstil koruma konusunda X-Art ile iş birliği yapılırken, sergi ve mağaza tasarımı Christophe Martin tarafından gerçekleştiriliyor. Jean-Michel Rousseau ve Claire Patteet'in katkılarıyla, Jardin Majorelle SCA tarafından projelendirilen bu yapı, Yves Saint Laurent’in mirasını yaşatıyor.

Ünlü Fransız moda tasarımcısının eserlerini içeren Musée Yves Saint Laurent Marrakech (mYSLm), 2017 sonbaharında kapılarını ziyaretçilerine açıyor. 5.000 giysi, 15.000 haute couture (özel tasarım) aksesuarı ve on binlerce eskiz ile çeşitli objeden oluşan Fondation Pierre Bergé – Yves Saint Laurent’in etkileyici koleksiyonundan önemli bir seçkiyi barındırıyor.

Müze yapısı, mimarlar Olivier Marty ve Karl Fournier tarafından kurulan Fransız mimarlık firması Studio KO tarafından tasarlanıyor. Karl Fournier ve Olivier Marty, 2000 yılında Studio KO'yu kurarak projelerinde mimari, iç mekân ve mobilya tasarımına bütüncül bir yaklaşım getiriyor. Paris ve Marakeş'te faaliyet gösteren stüdyo, projelerinde doğaya ve yerel kültürlere saygı duyan, yerin ruhunu ön plana çıkaran bir anlayış benimsiyor. Sade denebilecek dış cepheler ile sıcak ve duyusal iç mekanlar arasında bir denge kurarak zıtlıkları harmanlıyor. Doğal malzemeler ve yerel zanaatkarlığı ön planda tutarak, çağdaş ve bağlama uygun mimari çözümler üretiyorlar.
Önceki yazımıza konu olan Jardin Majorelle'in yanında, Rue Yves Saint Laurent üzerinde konumlanan bugünkü yazımıza konu olan müze yapısı, 4.000 m²'denfazla bir alanı kaplıyor ve yalnızca bir müze olmanın ötesine geçerek, Christophe Martin tarafından tasarlanan özgün bir senografi ile Yves Saint Laurent'in çalışmalarını sergileyen 400 m²'lik kalıcı sergi alanı; 150 m²'lik geçici sergi alanı; bir oditoryum; bir kitap dükkanı; teraslı bir kafe-restoran ve 5.000 kitabı barındıran bir araştırma kütüphanesi gibi çeşitli kültürel ve sosyal alanları bir araya getiriyor. Kütüphanenin koleksiyonu, Arap ve Endülüs tarihi, coğrafyası, edebiyatı ve şiiri üzerine kitapların yanı sıra botanik, Berberi kültürü, Yves Saint Laurent’in eserleri ve moda dünyasına dair çok sayıda cilt içeriyor.


Müzenin kitap dükkânı, 1966 yılında mimar Isabelle Hebey tarafından tasarlanan Saint Laurent Rive Gauche hazır giyim butiğinden ilham alıyor. Kitapçıda, koyu kırmızı duvarlar, yüzeyi özel bir işlemle pürüzlü ve mat hale getirilmiş fırçalanmış alüminyum raflar, Olivier Mourgue'nin tasarladığı mor mobilyalar ve Isamu Noguchi'nin Japon kağıdından yapılmış yuvarlak lambaları gibi dikkat çekici detaylar yer alıyor. Ziyaretçiler, Yves Saint Laurent, moda ve Fas üzerine kitapların yanı sıra, LOVE serisi kartpostallar ve "Loulou de la Falaise" mücevher reprodüksiyonlarıyla karşılaşabiliyorlar. Müzenin kafesi olan Le Studio, adını Yves Saint Laurent'in Paris'teki 5 Avenue Marceau'daki çalışma alanından alıyor ve tasarımcının huzur bulup çalıştığı sakin ve samimi ortamı yansıtıyor. Kafede kullanılan malzemeler, Saint Laurent’in sade ve dingin çalışma atmosferini yansıtıyor. Açık renk ahşap, alçıdan yapılmış hafif aydınlatma elemanları ve girişteki beyaz mermer hem sade hem de çağdaş bir his uyandırıyor.



Ulrich Gassmann'ın, Yves Saint Laurent'in Paris'tekistüdyosunu betimleyen büyük panoramik çizimi, kafeye ismini veren mekânı hatırlatıyor. Sakinlik, safran rengindeki hasır mobilyalarla vurgulanıyor ve bu sıcak renk mekâna canlılık katıyor. Japon esintili perdeler ise stil ve kültürlerin uyumunu sağlıyor. Le Studio, sadece bir kafe olmanın ötesinde, müzeden sonra yaşanan duygusal etkiyi sindirebileceğiniz bir mola yeri sunuyor ve 75 kişiye kadar misafir ağırlayabiliyor. Müzenin peyzaj tasarımı, Fondation Jardin Majorelle tarafından uzun süredir savunulan iki önemli ilkeyi göz önünde bulundurarak minimalist bir yaklaşımla şekillendiriliyor: su tasarrufunu teşvik etmek ve ekolojik açıdan uyumlu bitki türlerinin ekimini sağlamak. Müzenin peyzaj alanları, Fas'ta yetiştirilen geniş bitki çeşitliliğini yansıtıyor. Marakeş bölgesindeki bitki fidanlıklarından temin edilen bitkiler, Fas’a özgü türlerin yanı sıra yüzyıllar önce bölgeye getirilmiş ve bu çöl şehrinin iklimine iyi uyum sağlamış türleri de içeriyor. Müzenin girişine ulaşıldığında, kare şeklindeki mavi ve yeşil sırlı fayanslarla kaplanmış avluya doğru dökülen Pembe Trompet Asması (Podranea ricasoliana), Marakeş’in sıcak iklimiyle tezat oluşturanserin ve ferahlatıcı bir atmosfer oluşturuyor.

Le Studio Café’nin önündeki dikdörtgen biçimli büyük bir yansıtma havuzu, zellige adı verilen Fas seramikleriyle çevrelenmiş olup, ziyaretçilere dinlendirici ve huzurlu bir ortam sunuyor. Bu havuz, dev yapraklı Papirüs, Dev Strelitzia, Monstera ve Filodendron gibi bitkilerle çevrelenerek, Henri Rousseau tablolarını andıran bir orman atmosferi oluşturuyor. Meksika kökenli olup yüzyıllar önce Fas’a getirilen ve ülkede yaygın şekilde yetişen Dikenli İncirler (Opuntia spp), müzenin çıkışında geniş bir alana ekilmiş durumda; bu alanda ziyaretçiler, bu bitkilerin benzersiz şekil, renk ve form çeşitliliğini gözlemleyebiliyor. Toplam 180 m²'lik peyzaj alanı, Madison Cox tarafından tasarlanıyor.


Studio KO, Yves Saint Laurent’ninParis'teki arşivlerini araştırırken, eğriler ile düz çizgiler arasındaki zıtlık ve akışkan ile keskin kesimlerin birbiri ardına gelmesi dikkatini çekiyor. Marakeş Yves Saint Laurent Müzesi’ne dışarıdan bakıldığında, yapı, kumaş ipliklerini andıran bir desen oluşturan tuğlalarla kaplanmış kübik denebilecek formlardan oluşuyor. İç mekân ise belirgin şekilde farklı; Türkçede 'özel dikim' ya da 'yüksek moda' olarak ifade edilebilecek lüks bir couture ceketin astarı gibi: aydınlık, kadifemsi ve pürüzsüz.











