2025 Venedik Mimarlık Bienali: Mimarlık Geleceğe Uyarlanıyor

Venedik Bienali, “Tepeciğin Diğer Tarafı”.
Venedik Bienali, “Tepeciğin Diğer Tarafı”.

Carlo Ratti’nin küratörlüğünü üstlendiği 2025 Venedik Mimarlık Bienali, mimarlığın geleceğe nasıl uyum sağlayabileceğini ve gezegenin karşı karşıya olduğu krizlere nasıl yanıt verebileceğini sorguluyor. 10 Mayıs – 23 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenen bienal, mimarlığı merkezine alırken; sanat, mühendislik, biyoloji, veri bilimi, sosyal ve politik bilimler gibi farklı disiplinleri de bir araya getiriyor. Her bir disiplini kentsel mekânın maddeselliğiyle ilişkilendiren bienal, mimarlığa çok yönlü bir bakış sunmayı amaçlıyor.

“Sınırda Dairesellik”.
“Sınırda Dairesellik”.

2025 Venedik Mimarlık Bienali başladı. Bu yıl küratörlüğünü Carlo Ratti’nin üstlendiği bienal, “Intelligens: Natural. Artificial. Collective.” (Zeka: Doğal. Yapay. Kolektif.) başlığıyla mimarlık disiplinine yeni bir bakış sunuyor. Ratti, sergi kapsamında mimari üretime ilişkin yerleşik anlayışları sorgularken, doğal, yapay ve kolektif zekânın inşa edilmiş çevrenin oluşumundaki rolünü tartışmaya açıyor.

Ratti, başlık tercihine ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veriyor: “Uluslararası Mimarlık Sergisi’nin başlığı genellikle hem İngilizce hem de İtalyanca olarak duyurulur. Ancak bu yıl, her iki dilin ortak köklerinden gelen Latince bir kelimeyi tercih ettik: intelligens.”

Bienalin dikkat çeken yeniliklerinden biri, Venedik’i sürdürülebilirlik odaklı gerçek zamanlı projelere ev sahipliği yapan bir deney alanına dönüştüren Venice Living Lab girişimi.
Bienalin dikkat çeken yeniliklerinden biri, Venedik’i sürdürülebilirlik odaklı gerçek zamanlı projelere ev sahipliği yapan bir deney alanına dönüştüren Venice Living Lab girişimi.

Mimarlığın, iklim değişikliği, kentleşme krizleri ve sosyal dönüşümler gibi karmaşık küresel sorunlar karşısında nasıl daha etkili bir rol oynayabileceği araştırılıyor. Bienal, ‘’Doğal Zeka, Yapay Zeka ve Kolektif Zeka’’ olmak üzere üç temel eksen etrafında şekillendiriliyor. Bu eksenler, hem doğadan hem teknolojiden hem de toplumsal iş birliğinden doğan çözümlerin mimarlıkla nasıl bütünleşebileceğini irdelemeyi amaçlıyor. Carlo Ratti, mimarlığı sadece bina yapmak olarak değil, doğa, teknoloji ve insanlar arasındaki iş birliklerini keşfetme aracı olarak görüyor.

“Yaşayan Yapı”.
“Yaşayan Yapı”.

Serginin tarihinde ilk kez, mimarlar ve mühendislerden matematikçilere, iklim bilimcilerinden şeflere ve ahşap oymacılarına kadar çeşitli disiplinlerden 750'den fazla katılımcı katkıda bulunması planlanıyor. Bienal, Venedik'in Arsenale ve Giardini bölgeleri ile şehir genelindeki çeşitli mekânlarda düzenleniyor. Ana sergi, dört alt tema etrafında şekilleniyor:Transdisiplinerlik, Yaşayan Laboratuvar, Fikirler İçin Alan ve Döngüsellik Protokolü. Bu yapıyla, mimarlığın farklı disiplinlerle iş birliği içinde nasıl evrilebileceği ve sürdürülebilir çözümler üretebileceğinin araştırılması amaçlanıyor.

“Dairesellik El Kitabı”.
“Dairesellik El Kitabı”.

2025 Venedik Mimarlık Bienali'nin küratörü Carlo Ratti'nin genel yaklaşımıyla da uyumlu biçimde, biyomimikri (doğayı taklit eden tasarım), doğal sistemlerden ilham, yapay zekâ ve sürdürülebilir şehircilik gibi temalar bienalin merkezinde yer alıyor. Kengo Kuma'nın liderliğindeki proje, yapay zekâ yardımıyla düzensiz ve standart dışı ahşap parçaların bir araya getirilerek yeni mimari formlar oluşturulmasını araştırıyor. Bu, hem malzeme israfını azaltmak hem de doğal kaynak kullanımını daha verimli hâle getirmek için yenilikçi bir yöntem olarak görülüyor. Kentsel planlamaalanında yapay zekâ, özellikle geri dönüştürülebilir atıkların tespiti, şehir madenciliği ve mevcut kent dokusunun yeniden kullanımı gibi konularla ön planda tutuluyor. Bu yaklaşım, gelecekte şehirlerin yıkılarak yeniden inşa edilmesi yerine, mevcut kaynakların daha akılcı ve sürdürülebilir biçimde değerlendirilerek dönüşebileceğini ortaya koyuyor. Arsenale bölümünde ise insansı robotların mimari üretim süreçlerine entegrasyonu ele alınıyor. Robotların yalnızca inşaatta değil, tasarım ve uygulama aşamalarında da nasıl aktif rol üstlenebileceği tartışılıyor. Bu durum, iş gücü, zaman ve kaynak kullanımı açısından mimarlık pratiğinde köklü bir dönüşümün habercisi olabilir.

“İnşaat Gelecekleri”.
“İnşaat Gelecekleri”.

Kolektif zekâ yaklaşımı, bilgi paylaşımının mimarlık üzerindeki etkilerini sorgularken, uzay mimarlığından elde edilen deneyimlerin dünyaya nasıl uyarlanabileceğini de inceliyor. Örneğin, uzay giysilerinde bulunan yaşamsal destek sistemlerinin şehir mimarisine entegre edilmesi, geleceğin kent tasarımlarında yeni bir yönelim oluşturabilir.

Projede; kentin suyla kurduğu ilişkiyi incelenerek suyun arıtılması ve yeniden kullanılması üzerine araştırmalar yapılması planlanıyor.
Projede; kentin suyla kurduğu ilişkiyi incelenerek suyun arıtılması ve yeniden kullanılması üzerine araştırmalar yapılması planlanıyor.

Ayrıca saf suyun espresso kahveye dönüşümünün canlı bir deneyle gösterilmesi planlanıyor. Öte yandan, COP30 (UNFCCC dahilinde düzenlenen yıllık küresel iklim zirvelerinin otuzuncusu) kapsamında Amazon Ormanı'na odaklanan bir çalışma da, bienalin küresel ölçekte sürdürülebilirliğe verdiği önemivurguluyor.

Venedik Bienali’nin 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi kapsamındaki Türkiye Pavyonu.
Venedik Bienali’nin 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi kapsamındaki Türkiye Pavyonu.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) koordinasyonunda gerçekleşen Türkiye Pavyonu, bu yıl Ceren Erdem ve Bilge Kalfa’nın küratörlüğünü üstlendiği “Yerebasan” başlıklı projeye ev sahipliği yapıyor.

“Yerebasan”, mimarlığın temel bileşenlerinden biri olan toprağı odağına alarak, onun hem ekosistemler hem de kültürel süreklilik açısından taşıdığı yaşamsal öneme dikkat çekiyor.
“Yerebasan”, mimarlığın temel bileşenlerinden biri olan toprağı odağına alarak, onun hem ekosistemler hem de kültürel süreklilik açısından taşıdığı yaşamsal öneme dikkat çekiyor.

Göz ardı edilen bu katman, sergide duyusal deneyimler, bilimsel veriler ve sanatsal üretimler aracılığıyla yeniden görünür kılınıyor. Toprağın mimari, ekolojik ve toplumsal yönleri çok katmanlı bir anlatımla ziyaretçilere sunuluyor.