Sumud Filosu Aktivisti Gazeteci Ersin Çelik: “Yanımızda iki silah vardı”

Sumud Filosu'nun iki silahı var
Sumud Filosu'nun iki silahı var

Ersin Çelik, Sumud Filosu’na katılma sürecini “sabır, disiplin ve şiddetsiz direniş” olarak tanımladı. İtalya’daki eğitimlerden Gazze’ye uzanan bu yolculukta, tek bir hatanın tüm filoyu tehlikeye atabileceğini vurguladı.

Sumud Filosu’na katılmaya nasıl karar verdi?

7 Ekim’den bu yana hem İstanbul’da hem Anadolu’da Gazze için salon ve sokak eylemleri organize eden Çelik, Sumud’a giden yolun uzun ve elemeli olduğunu vurguluyor: "Sadece listeye girmek yetmiyor. Sahada uzun bir eğitim süreci var. İtalya’da yoğun kara eğitimi aldık; pasif direniş, kriz ve hukuk gözetimi, ekip dayanışması… Şiddetsizlik kırmızı çizgiydi."

O eğitimlerde "soru biçimi" bile eleme gerekçesi: "Şiddete meyledebileceğini düşündükleri aktivisti eliyorlar. Çünkü bir kişinin hatası tüm filoya zarar verebilir."

Sicilya’daki kilisede 7 gün: “O soruyu soranları almadılar”

Ersin Çelik, İtalya’da yoğun kara eğitimi aldıklarını ve bu eğitimin pasif direniş, kriz ve hukuk gözetimi içerdiğini, şiddetsizliğin kırmızı çizgileri olduğunu açıkladı.

O eğitimlerde "soru biçimi" bile eleme gerekçesi: "Şiddete meyledebileceğini düşündükleri aktivisti eliyorlar. Çünkü bir kişinin hatası tüm filoya zarar verebilir."

Eğitimlerin bir Katolik kilisesinde yapılması, "mekâna duyulan saygının" disiplini artırdığını gösteriyor. "20 gün 12-13 metrelik teknelerde yaşamak kolay değil. Rıza ilişkisini baştan kuruyorsun: Razı değilsen vazgeçiyorsun. Konfor yok; dalga, fırtına, elektronik kısıt… Yine de vazgeçmiyorsun."

“Dünya onlardan nefret ediyor”

Girit açıklarında 20’ye yakın dronun üstlerinde patlattığı bombaları "Gazze simülasyonu" diye tarif ediyor: "Yelken yanıyor, tamir ediyorsun; bir saat sonra uyuyorsun. Çünkü denizin ortasındasın; kaçacak yer yok. Hedefte Gazze var. Motivasyonu oradan alıyorsun."

İsrail’in "tiyatro" diye nitelenen propaganda hamleleri, hakaretler, ters kelepçeler ve düşük yoğunluklu fiziksel şiddet girişimleri… Çelik, "yenilmez armada" mitinin söndüğünü söylüyor: "Böcek kadar değerleri yok. Ne ürkütebilirler, ne korkutabilirler. Panik halindeler; güce yaslanmışlar ama dünyanın onlardan nefret ettiğinin farkında değiller."

Avrupa gençliği neden vazgeçmiyor?

"İnsanlık" diyor Çelik ve ekliyor: "Hümanizmin içini dolduran yeni bir kuşak var. Narkozdan uyandılar. Bebekleri öldüren bir makine gördüler. Siyonizmi net isimlendiriyorlar ve geri dönmüyorlar."

Liman işçilerinin "İsrail’e bir çivi bile yok" çıkışı, devletlerin alamadığı kararları sivillerin alabileceğini gösterdi. Çelik’e göre Avrupa’da "sosyal hizalanma" Gazze’den yana ve siyaseti de zorlayacak.

Filonun iki silahını açıkladı

"Bir: şiddetsizlik. İsrail’in elinde böyle bir silah yok.

İki: medya. Küresel medya görmezden gelse de gençlerin sosyal medya üretimi, filoyu görünür kıldı. "Greta’nın filosu" diye küçümseyen propagandanın ters teptiğini söyleyen Çelik, içerik üretimini "propaganda ihtiyacı" olarak savunuyor: "Filo konuşuldu, dünya soykırımı ‘görmekten’ ‘kabul etmeye’ geçti."

"45 teknede olmadıysa 65’te, 75’te olur. Rekorlar böyle kırılır." diyen Çelik, istikrarı "betonu delen damlanın sürekliliği"ne benzetiyor: "Gazzeliler vazgeçmedi. Bizim konforumuz ne? Vazgeçmeyeceğiz."

"Telefonları atmak": Güvenlik ve veda

Teknede her gün yazı, her gün canlı yayın, kaynak yönetimi, panik yerine sükûnet… Çelik, kriz anında bile "Türkiye’yi tedirgin etmeyecek yayın çizgisi" gözettiğini vurguluyor. Minimal yaşam dersi de not düşüyor: "Denizde israf yok; elmanın çöpünü bile yiyorsun."

Elektroniği denize atma kararı "en baştan" alınmış. "En çok tabletime üzüldüm. Ama bu yolculukta güvenlik, içeriklerin korunması ve ekip disiplini esastı."

Türkiye’ye dönüş: Sevinç, yorgunluk ve itibarsızlaştırma girişimleri

"THY logosunu görmek insanı duygulandırıyor." diyor Çelik; ama dönüşte medyadaki bazı tartışmaların "filoyu ve Gazze meselesini gölgelemeye" ayarlandığını düşünüyor: "Kara kancası gibi. Kahraman olmak için çıkmadık; Gazze’de olanları dünyaya duyurmak için çıktık.

Genç gazeteciye tavsiye: Okumak, gezmek, insan biriktirmek, dil öğrenmek

"Listelere inanma mucizesi yok. Okumazsan yazamazsın. Gezmezsen insanı tanıyamazsın. Kaynağın insandır; ilişki kur. Ve dil öğren: Sumud’da yabancı dilim olsaydı performansım katlanırdı."